En hayırlı kimse

A -
A +

Dün, yaz tatilini fırsat bilerek çocuklarımıza, Kur'ân-ı kerim ve zaruri ilmihal bilgilerinin öğretilmesinin lüzumundan bahsetmiştik. Bugün de faziletinden bahsetmek istiyorum. İtikâdı düzgün bir kimse, Kur'ân-ı kerîmi okuyup, sâlih Müslümanların yazdığı ilmihâl kitaplarında bildirildiği gibi amel ettiği, ibâdet yaptığı takdirde büyük sevâblara kavuşur. Kur'ân-ı kerîm okumakla alâkalı olarak sevgili Peygamberimiz buyurdu ki: "Ümmetimin en hayırlısı, Kur'ân-ı kerîmi öğrenen ve öğretendir." "Hoca çocuğa Besmele okur, çocuk da söyleyince, Allahü teâlâ çocuğun anasının, babasının ve hocasının Cehenneme girmemesi için senet yazdırır." "Ümmetimin yaptığı ibâdetlerin en kıymetlisi, Kur'ân-ı kerîmi, Mushafa bakarak okumaktır." "Kur'ân-ı kerîm okunan evden Arş'a kadar nûr yükselir." "Kur'ân-ı kerîm okunan evin hayrı artar, sâkinlerini sıkmaz, melekler oraya toplanır, şeytanlar oradan uzaklaşır. Kur'ân-ı kerîm okunmayan ev, içindekilere dar gelir, sıkıntı verir, bereketsiz olur. Bu evden melekler uzaklaşır, şeytanlar oraya dolar." "Kur'ân okuyun! Kıyâmette şefâat eder." Kur'ân-ı kerîm okurken, bunun Allahü teâlânın kelâmı olduğunu düşünmelidir. Kur'ân-ı kerîme dokunmak için, abdestli olmak lâzım olduğu gibi, onu okumak için de, temiz kalb lâzımdır. Allahü teâlânın büyüklüğünü bilmeyen, Kur'ân-ı kerîmin büyüklüğünü anlayamaz. Kur'ân-ı kerîm okunurken, sessizce ve saygı ile dinlemelidir. Çalgı, oyun arasında, eğlence yerlerinde okumamalıdır. Uygunsuz okunurken, susturmak mümkün değilse, oradan uzaklaşmalıdır. Kur'ân-ı kerîmi okumak, mühim sünnettir. Tecvîd ilmine uygun olarak ve hürmet ile okunan Kur'ân-ı kerîmi dinlemek farz-ı kifâyedir. Okuyanlara verilen sevâbların aynısı, dinleyenlere de verilir. Dinde reform yapmak, dîni bozmak isteyenler, "Kur'ân-ı kerîmin manasını bilmeden okumanın faydası olmaz, manasını bilmeyen meâl okumalı" diyorlar. İmâm-ı Ahmed bin Hanbel hazretleri buyuruyor ki: "Manasını anlayarak da, anlamayarak da Kur'ân-ı kerîm okuyan cenâb-ı Hakkın rızâsına kavuşur." Ayrıca, dinimizi meallerden öğrenmemiz de mümkün değildir. Zaten ilmihaller, Kur'ân-ı kerimin emir ve yasaklarını bizim anlayacağımız seviyeye getiren kitaplardır. İçlerindeki bilgiler Kur'an-ı kerimin dışındaki bilgiler değildir. Son yıllarda, dinin anlaşılmaması veya yanlış anlaşılması, böylece dinin zarar görmesi için halkımız planlı bir şekilde meale yönlendirilmektedir. Bu yönlendirilmede sinsi İslam düşmalığı vardır. Kur'ân-ı kerîmin nasıl okunacağını, ne maksatla okunacağını, bununla nasıl amel edileceğini Eshâb-ı kirâm, İslâm âlimleri, mezhep imâmlarımız asırlar önce bildirmişler ve 14 asırdır bu şekilde yapılmıştır. Din, fıkıh kitaplarından, ilmihal kitaplarından öğrenilir. Asırlardır, çeşitli dildeki, ırktaki Müslümanlar Arapça bilmedikleri, manasını anlamadıkları hâlde Kur'ân-ı kerîmi okumuşlar, hadîs-i şerîflerde bildirilen faydalara, sevâblara kavuşmuşlardır. Manasını bilmeden okunmaz diyenlerin maksadı Müslümanları, bu faydalardan, sevâblardan mahrûm bırakmaktır. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: "Kur'an-ı kerimi okuyun ve onu ezberleyin! Allahü teâlâ, içinde Kur'an-ı kerim bulunan kalbe, azab etmez." "Hafızasında Kur'an-ı kerimden bir şey bulunmayan, harap bir ev gibidir." "Kur'anı hıfzeden kimse ölünce, Allahü teâlâ toprağa onun etini yememesini emreder. Toprak, 'Ya Rabbi, senin kelamın içinde iken ben onu nasıl yiyebilirim?' diye cevap verir." Neden bahsederse bahsetsin, Kur'an-ı kerimin her âyeti, her harfi şifadır. "İlaçların en iyisi Kur'an-ı kerimdir! "Kur'an-ı kerimden şifa beklemeyen, şifaya kavuşamaz." > Tel: 0 212 - 454 38 20 Faks: 0 212 - 454 38 29 www.dinimizislam.com

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.