Allahü tealanın indinde en kıymetli amel, sevdiklerini sırf Allah rızası için sevmek, düşmanlık ettiklerine de sırf Allah rızası için düşmanlık etmektir. Allah dostlarını sevmenin ve düşmanlarına buğzetmenin önemi büyüktür. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: "Üç şey imanın lezzetini artırır: 1- Allah ve Resulünü her şeyden çok sevmek, 2- Kendisini sevmeyen Müslümanı Allah rızası için sevmek, 3- Kâfirleri [kendisini sevseler de onları] sevmemektir." "En faziletli amel, Allah için sevmek, Allah için buğzetmektir." "İbadetlerin en kıymetlisi, hubb-i fillah, buğd-i fillahtır." "Cebrail aleyhisselam gibi ibadet etseniz, Müslümanları Allah için sevmedikçe ve kâfirleri Allah için kötü bilmedikçe, hiç bir ibadetiniz, hayrat ve hasenatınız kabul olmaz!" İmam-ı Rabbani hazretleri buyurdu ki: Sevginin şartı olan hubb-i fillah, buğd-i fillah, Kur'an-ı kerimde ve hadis-i şerifte bildiriliyor. Allahü teâlânın düşmanlarını sevmek, insanı Allah'tan uzaklaştırır. Teberri etmedikçe, tevelli olmaz. Yani düşmanlarından uzaklaşmadıkça, sevgiliye dost olunmaz. Bu imanın esasıdır. İmam-ı Gazali hazretleri buyurdu ki: Cenab-ı Hak, Hz. İsa'ya da vahyetti ki: "Eğer yerlerde ve göklerde bulunan bütün mahlukların ibadetlerini yapsan, dostlarımı sevmedikçe ve düşmanlarıma düşmanlık etmedikçe, hiç faydası olmaz." Kâfirleri, yani müslüman olmayanları sevmeyi Kur'an-ı kerim açıkça yasaklamaktadır: "Allah'a ve kıyamet gününe iman edenler; babaları, kardeşleri ve akrabası olsa da, Allah'ın ve Resulünün düşmanlarını sevmez." (Mücadele 22) "Kâfirleri dost edinen, Allah'ın dostluğunu bırakmış olur." (Âl-i İmran 28) "Ey iman edenler, Yahudileri de, Hıristiyanları da dost edinmeyin! Onlar, [İslam'a olan düşmanlıklarında] birbirinin dostudur. Onları dost edinen de onlardan [kâfir] olur. Allahü teâlâ, [kâfirleri dost edinip, kendine] zulmedenlere hidayet etmez." (Maide 51) Allahü teâlâ, Eshab-ı kiramı, "Kâfirlere gadab ederler, birbirlerine merhametlidirler" diye övmektedir. (Feth 29) Tel: 0 212 - 454 38 21 www.mehmetoruc.com e-mail: mehmet.oruc@tg.com.tr