En kıymetli iki şey

A -
A +

Resûlullah Efendimiz bir hadîs-i şerifte buyurdular ki: "İki haslet [özellik] vardır ki, o ikisinden efdal birşey yoktur. Allahü teâlâya îmân getirmek. Müslümanlara faydalı olmak." Hazreti Ebû Bekir'den rivâyet olunmuştur: "Bir kimsenin azıksız kabire girmesi, gemisiz denize girmesi gibidir." Hazreti Ömer buyurdu ki: "Dünyanın izzeti mal iledir. Âhiretin izzeti amel iledir." Hazreti Osman buyurdu ki: "Dünya gammı kalbe zulmettir. Âhiret gammı kalbe nûrdur." Hazreti Ali buyurdu ki: "Bir kimse ilim talebinde olsa, Cennet de onu taleb eder. Bir kimse ma'siyyet talebinde olsa, Cehennem de onu taleb eder." Resûlullah Efendimiz buyurdular ki: "Bir kimse geçim darlığından şikâyetçi olduğu hâlde sabaha çıksa, Rabbinden şikâyet etmiş gibi olur. Bir kimse dünya işi için üzülerek [mahzûn olduğu hâlde] sabaha çıksa, Allahü teâlâyı darıltmış olarak sabahlamış olur. Bir kimse bir zengine, zenginliğinden ötürü tevâzu etse, dininin üçte ikisi gider." Hazreti Ebû Bekir buyurdu ki: "Üç şeye üç şey ile ulaşılmaz. Zenginliğe arzû ile erişilmez. Yiğitliğe süslenmekle erişilmez. Sıhhate devâlar ile erişilmez." Hazreti Ömer buyurdu ki: "İnsanlar ile güzel geçinmek aklın yarısıdır. Güzel sual sormak ilmin yarısıdır. Güzel tedbîr ma'îşetin yarısıdır." Hazreti Osman buyurdu ki: "Bir kimse dünyayı terk etse, Allahü teâlâ o kimseyi sever. Bir kimse günâhları terk etse, melekler o kimseyi sever. Bir kimse, başka insanlardan tamahı kesse, insanlar onu sever." Hazreti Ali buyurdu ki: "Dünya ni'metlerinden ni'met olmak cihetinden, İslam sana kifâyet eder. Dünya Meşguliyetinden sana ibâdet etmek, meşgûl olmak cihetinden kifâyet eder. İbret almak cihetinden ölüm sana kifâyet eder." Resûlullah Efendimiz Ebû Zerr'e buyurdular ki: "Yâ Ebâ Zer! Gemiyi yenile. Muhakkak ki, deryâ derindir. Azık al, zîrâ yolculuk uzundur. Yükünü hafîf et. Zîrâ geçilmesi zor geçitler var. Amelini hâlis eyle. Zîrâ; hâlisi-bozuğu ayıran Basîrdir." Yine Resûlullah Efendimiz buyurdular ki: "Yıldızlar gök ehli için emândır. Ne zaman ki yıldızlar gök ehlinin üzerine dökülür; kazâ nâzil olur. Benim eshâbım da ümmetim üzerine emândır. Ne vakit eshâbım zâil olursa, ümmetim üzerine kazâ nâzil olur. Eshâbım üzerine de ben emânım. Ben gittim, eshâbım üzerine kazâ nâzil olur. Dağlar yer ehli için emândır. Ne zaman ki dağlar yer üzerinden gitti. Yer ehli üzerine kazâ nâzil oldu."

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.