Dünden devam "Resulullah efendimiz bayram günü hutbede, anasının babasının hizmetinde kusur eden, onların kalblerini inciten, onların rızasını, duasını almayanı, cehenneme sok ya Rabbi, diye niyazda bulundu. O halde birbirimizi seveceğiz ama anamızın, babamızın da kıymetini bileceğiz. Onların dualarını alacağız, rızalarını alacağız. Ananın babanın evladına duası, peygamberin ümmetine duası gibidir... Hanımların kıymetini de biliniz, diyor dinimiz. Onlar Allahü tealanın bizlere emanetidir. Namazını kılan, tesettüre riayet eden bir hanım, dünyanın en büyük nimetidir. Cennet nimetlerinden sayıyor peygamber efendimiz. Onlara sert söylemeyelim. Onların kusurlarını affedelim. Onları tatlılıkla ıslah edelim. Kusurlu sözlerine de ne yapalım, sabredelim. İşitiyorum ben bazı kimseler, hanımına sert söylüyorlar... Nasıl söyleyebiliyor, benim aklım ermiyor. Sonra efendim, o senden hakaret görürse, senden üzülürse asabı bozulur. Bütün hastalıklar hep sinirden geliyor. Sinirleri bozulur, hasta olurlar. Hasta olunca ne olur biliyor musunuz? Sen sıkıntı çekersin. Sana hizmet edemez. Sonra doktorların peşinde sen koşarsın. Ağzının tadı kalmaz. Daima hastalık dinlersin. Bu aklın icabı mıdır? Aklı olan, bu neticelere kendini sürükler mi? Bunları sizin iyiliğiniz için söylüyorum. Dünyanız ve ahiretiniz için söylüyorum. Sabırlı olun. Peygamber efendimiz tekrar tekrar 'kızmayın' buyuruyor. Güzel huylu olunuz Ailelerinize çok dikkat ediniz kardeşlerim. Onların gönlünü alın. Evinizin içinde rahat olsun, huzur olsun. Peygamber efendimiz, ailesiyle en iyi geçineniniz, ailesine karşı en iyi muamele edeniniz benim buyuruyor. Evinizde olduğu gibi dışarıda da hiç kimseyle münakaşa etmeyin. Münakaşa zarardır. Muhabbeti azaltır, düşmanın da düşmanlığını arttırır. Ve sabreden kazanır. Hadis-i şerif bu. Birbirimize dua edelim. Birbirimize arkamızdan hayr dua edeceğiz kardeşlerim... Fasıklar, mürtedler dedikodu yaparlar. Müminler, salihler dua ederler. Aradaki farka bakın! Biz dedikodu yapmayız. Tenezzül etmeyiz. Harama yaklaşmayız elhamdülillah. Biz müslümanlara hayır dua ederiz. Cenab-ı Hak hakîmdir. Hikmet sahibidir. Her fiilinde hikmet vardır. Ben kullarımı, sizleri abes olarak yaratmadım buyuruyor. Boş faydasız, lüzumsuz olarak yaratmadım. Her zerrenin faydası vardır, sebebi vardır. Bazı kullarına Hâdi isminde tecelli etmiş, bunlara hidayet nasip etmiş, bunları kendi hizmetinde kullanıyor, kullarının hidayetine vesile ediyor. Ötekilerine mudil sıfatıyla tecelli etmiş. Bunlar, dalalete, sapıklığa vesile oluyorlar. Yıkıcıdırlar, bölücüdürler. Elhamdülillah, Rabbimiz bizi onlardan etmemiş. Bizi bu Hâdi ismiyle şereflendirdiği mes'ud, bahtiyar kullarından eylemiş. Ne büyük saadet! Ne büyük müjde! Ne büyük nimet içindeyiz kardeşlerim. Sevinelim, üzülmeyelim. Kızmayalım. Saadete kavuşan insan kızar mı? Neşelenir. Peygamber efendimiz buyuruyor ki, müminin alameti güler yüzdür. Münafıkın alameti çatık kaştır, asık yüzdür. Allahü teâlâ ihsan ettiği nimeti izhar edeni sever. Göstermemizi, belli etmemizi ister. Güler yüzümüzle, tatlı dilimizle bu nimeti göstereceğiz. Sabrımızla, şefkatimizle, merhametimizle göstereceğiz. Merhametli olacağız. Şefkatli olacağız, birbirimize dua edeceğiz kardeşlerim. Cenab-ı Hak bu mübarek, bu neşeli, bu feyzli, bu bereketli bayram günlerimizin tekrarını nasib eylesin inşaallah..." Bir vaiz efendinin, iki gündür sizlerle paylaştığım bayram nasihatini özetleyecek olursak: Birbirinizi üzmeyin, sevin, birbirinize dua edin. Ana-babanıza iyi davranın. Hanımınıza ve çocuklarınıza karşı güzel huylu olun. Fitne çıkarmayın, kanunlara uyun, münakaşa etmeyin herkesle aranız iyi olsun. Kavuştuğunuz nimetlere şükredin...