Evlilik çok önemlidir. Çünkü, inancımızın, örf ve âdetlerimizin sonraki nesillere nakli ve ahlâkî değerlere sahip bir toplumun olması buna bağlıdır. Ayrıca insanların ruhen ve bedenen rahat ve huzur içinde yaşamalarında evliliğin, ailenin büyük rolü vardır. Evliliğin bazı faydalı şunlardır: 1- Neslin devamı için evlilik şarttır. Bunun için evlilikten maksadın biri de çocuk sahibi olmaktır. Ana baba çocukları sebebi ile hem nesli devam eder, hem de dünyada ve ahirette birçok nimetlere kavuşur. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: "Öldükten sonra sevabı kesilmeyen iyi işlerden biri de, salih evlat yetiştirmektir. Ana-babası öldükten sonra böyle evladın ettiği duâlar, ana-babasına ulaşır." Çocuk, ana-babasından önce küçükken ölür, ebeveyni de bu acıya katlanırsa, çocuk onlara ahirette şefaatçi olur. Hadis-i şerifte "Çocuğa Cennete gir, denir. "Ana-babamı almadan girmem" der. Sonra ana-babası ile Cennete girer" buyuruldu. "Dininin yarısını korur!" 2- Evlenmeyen kimse, gözünü haramlardan koruyamaz. Evlilik, şeytanın kötülük yapmasına mani olur ve dinini korumaya yardım eder. Hadis-i şerifte, "Evlenen, dininin yarısını korumuştur. Artık diğer yarısını korumak için de Allaha karşı gelmekten sakının!" buyuruldu. 3- Kadınların huysuzluklarına ve onların ihtiyaçlarını temin için sabretmek, üstün ibâdetlerdendir. Hadis-i şerifte, "Günahlardan bir günah vardır ki, ailesinden çektiği sıkıntıdan başka bir şey ona keffaret olmaz" buyuruldu. 4- Evlilik bedenin fizyolojik bir ihtiyacıdır. Evlenmeyen kimseler genellikle psikolojik yönden rahatsızlanır; ruhi yönden dengesi bozulur. Huzuru olmaz. Bu da ibadetlerine, işine yansır. İnsanın bedenen ve ruhen rahat olmasında evlenmenin büyük rolü vardır. Evlenmemiş kimselerin çoğunun ruhî yönden dengelerinin bozuk olması bundandır. Şartlar müsait olduğunda evliliği geciktirmemelidir. İdeal evlilik yaşı erkeklerde 18-25'tir. Yirmi beşten sonra seçicilik ve kararsızlık başlar. Bunun için gençler, genç yaşta iken evlendirilmelidir. Yaş ilerledikçe gençlerde korku fobisi gelişir. İleri yaşlarda bu korku daha da artar. Müzmin hale gelir. Hani meşhur bir söz vardır, "otuzuna kadar evlenemeyen artık evlenemez, kırkına kadar zengin olamayan artık zengin olamaz!" bunun için tehlike çanları çalmadan, yaş otuza yaklaşmadan bu hayırlı işi bitirmelidir. Dinimizin evlilik üzerinde bu kadar çok durmasını bilim daha yeni yeni anlamaya başladı. ABD'de yapılan bir araştırma, evlilerin bekârlara göre daha sağlıklı olduklarını ortaya koydu. ABD Ulusal Sağlık İstatistikleri Merkezi tarafından 127.545 kişinin katılımıyla gerçekleştirilen bir araştırmanın sonuçlarına göre, evlilerin daha sağlıklı olduğu belirtilirken, bunun evli çiftlerin birbirlerini sosyal ve psikolojik açıdan desteklemelerinden ve daha sağlıklı bir hayat tarzı için cesaretlendirmelerinden kaynaklandığı ifade edildi. Nimet ve külfet Her nimet bir külfet mukabilidir. Evlilik, büyük bir nimet olduğuna göre, bunun da bazı külfetleri olacak. Gülü arayan dikenine katlanacak. Dikensiz gül arayan gülden mahrum kalır. Sadece evlilikte değil, zaten hayat başlı başına dikenli bir yoldur. Hayat sıkıntılı diye yaşamaktan vazgeçecek değiliz ya! Evlenmek isteyen, önce niyetini düzeltmeli. Haramlardan korunmak, iffetini, namusunu muhafaza etmek, dinin emrine uymak için evlendiğini düşünmeli. Birkaç defa istihare etmeli. Büyüklere danışmalı. Hak teâlâya sığınmalı. Nefsin ve kötü kimselerin araya katılmasından koruması için, Cenab-ı hakka yalvarmalıdır. Eskiden büyükler evliliğe çok önem verirlerdi. Abdullah İbn Mes'ud hazretleri "Ömrümden on gün kalsa bile, Cenab-ı Hakk'ın huzuruna bekâr çıkmamak için yeniden evlenmek isterdim" demiştir. Beşir İbni Haris evlenmemişti. Öldükten sonra dostlarından biri onu rüyada gördü ve "Rabbin sana nasıl muamele etti?" diye sordu. "Rabbim beni Cennetine soktu. Fakat, evli olanların derecesine yükselemedim" dedi. Hazreti Ebu Bekir "Her şehvet kalbi karartır, ancak, ailesi ile olan beraberlik kalbi safileştirir" buyurmuştur.