Rivayet edildiğine göre tufan, altı ay devam etti. Nihayet Allahü teâlâ yere ve göğe emredip buyurdu ki: "Ey yer! Suyunu yut ve ey sema suyunu tut, yağdırma!" Bu İlâhi emir karşısında su çekildi ve gemi Cudi Dağı üzerinde karar kıldı. Bundan sonra Allahü teâlâ tarafından Hz. Nuh'a denildi ki: "Ya Nuh! Bizden, selamet ile ve seninle beraber bulunanlardan doğup, yetişecek mümin ümmetler üzerine birçok bereketler ile gemiden in! Beraberinde bulunanlardan gelecek kâfir ümmetler de vardır ki, biz onları da dünyada bol rızıklarla faydalandıracağız. Sonra ise ahirette onlara, bizden elem verici bir azap verilecektir." Tufan sona erince gemide bulunanlar, emniyet ve selamet içinde gemiden indiler. Yeryüzünde, kendilerinden başka hiçbir canlı sağ kalmadı. Bu dehşetli ve korkunç tufanda, onlar, imanlarının bereketiyle hiçbir sıkıntı ve elem görmediler. Dağlar gibi dalgaların meydana geldiği o korkunç su deryası, Allahü teâlânın emri ile yine çok kısa bir zamanda kuruyup, yeryüzü yaşamaya müsait hâle geldi. Tufandan evvel 40 veya 90 sene süren kıtlık müddetince, müşriklerin çocukları da olmamıştı. Yani tufanda, yeryüzünde hep, âkıl bâliğ olan kimseler vardı. Bunlardan mümin olanlar kurtulup, kâfirler ise, tamamen helâk oldu. Yani tufanda müşriklerin çocukları olmadığından günahsız kimseler helâk olmamıştır. Nuh ve beraberindekiler, Muharrem ayının onuncu (Aşûre) gününde gemiden indiler. Tufandan sağ ve selametle kurtulmalarına, karaya inmelerine şükür olarak, o gün oruç tuttular. Azıklarından ellerinde kalanları topladılar. Hz. Nuh, buğday, mercimek, nohut gibi hububattan tatlı pişirdi. Bu tatlıya aşûre tatlısı demek âdet olmuştur. (Muhammed aleyhisselam ve eshab-ı kiram böyle yapmadı. Bunun için Aşûre Günü, aşûre pişirmeyi ibadet sanmak bid'at olur. Muhammed aleyhisselamın yaptığı veya emrettiği şeyleri yapmak ibadet olur. Din kitaplarının yazmadığı, ehl-i sünnet âlimlerinin bildirmediği şeyleri yapmak, bunları ibadet sanmak sevap olmaz, günah olur. O gün, herhangi bir tatlı yapmak, tanıdıklara ziyafet, fakirlere sadaka vermek sünnettir, ibadettir.) Nuh aleyhisselamın peygamberliği 950 sene sürdü. Yaşı kesin bildirilmedi. Kabr-i şerifinin nerede olduğu ve tufandan sonra ne kadar yaşadığı hakkında muhtelif rivayetler vardır. İnsanlar, Nuh aleyhisselamın gemiye binen oğullarından ve diğer inananlardan çoğaldılar. Zamanla diğer inananlar unutularak Hz. Nuh'a ikinci Âdem denildi.