İlmi, dini bilgileri dünyalık menfaatler için kullanmak, istismar etmek kötü huydur. Bu, insana büyük zarar verir. Hadîs-i şerifte, "Âlimler arasında kıymet bulmak için ve câhiller ile mücâdele için ve her yerde meşhûr olmak için din bilgisi öğrenen ilim adamı, Cennetin kokusunu bile duymayacaktır" buyuruldu. Bu hadîs-i şeriften anlaşılıyor ki, mal toplamak ve bir makam elde etmek ve hayvanî arzûlarına kavuşmak için ilim öğrenen ve ilmi ile amel etmeyen kimse, islâm âlimi değildir. Diğer bir hadîs-i şerifte, "Dünyalık ele geçirmek için, ilim öğrenen, dünyada mal ve makam elde eder. Âhıretteki kazancı ancak Cehennem ateşi olur". Böyle ilmin faydasi yoktur. Böyle ilimden kaçmak lâzımdır. Nitekim hadîs-i şerifte, "Yâ Rabbî! Beni faydasiz ilimden koru!" buyuruldu. Dinimize göre, bir Müslümanın öğrenmesi lâzım olan bilgilere "İslâm ilimleri" denir. İslâm ilimleri ikiye ayrılır: Din bilgileri ve Fen bilgileri. Dinde reformcular, din bilgilerine "Skolastik bilgiler", fen bilgilerine "Rasyonel bilgiler" diyorlar. Faydasız ilim iki türlüdür: Birincisi, yukarıda bildirilen Cehennemlik olanların öğrendikleri din bilgileridir. İkincisi, din bilgileri ile birlikte olmıyan fen bilgileridir. Eski Romalıların Yahûdîlere yaptıkları arslanlar mezâlimi ve Ortaçağda Hıristiyanların Müslümanlara yaptıkları korkunc saldırılar ve Hitler'in Avrupa'daki ve Rus, Çin komünistlerinin Asya'da milyonlarca insanın canlarına kıydıkları nükleer silâhları ve İngilizler'in, milletleri aldatarak, kardeşi kardeşe boğdurdukları saldırılar, hep bu fen bilgileri ile yapıldı. Allâhü teâlâ, fen bilgilerinde ilerlemiş olan bu canavar insan düşmanlarını merkebe benzetmekte, Tevrâtı (ve İncîl) yüklenmiş eşek gibidirler, demektedir. İslâm ahlâkından haberleri olmıyan bu zâlim fen adamları, Hak yolunda değildir. Hak teâlâ bunlardan râzı değildir. "Her Müslüman erkeğin ve kadının, islâm bilgilerini öğrenmeleri farzdır" hadîs-i şerîfi, Allahü teâlânın rızâsına uygun ilimleri öğrenmeği emir etmektedir. Uygun olmıyan kimselere ilim öğretmek, domuzlara altın ve inci tasma takmak gibidir. Hadîs-i şerifte, "Kıyâmete yakın hakîkî din bilgileri azalır. Câhil din adamları, kendi görüşleri ile fetvâ vererek, insanları doğru yoldan saptırırlar" buyuruldu.