Fen adamlarının yanlışları

A -
A +

Batılı meşhur fen adamları öyle yanlışlıklar yapmışlar ki, bugün bu hataları lise talebesi bile yapsa sınıfta bırakılır. Mesela, bugün kimyanın babası ismi verilen ve hakîkaten, kimyaya teraziyi sokmakla, Aristo'nun yanlış nazariyelerini temelinden yıkarak, tecrübî ilimlere, yeni, müsbet bir çığır açan Fransız kimyâgeri Lavoisier, bir taraftan, fennin bugünkü dereceye ilerlemesine çok hizmette bulunmuş, bir taraftan da, mütehassıs olduğu kimya ilminde öyle hatâlar yapmıştır ki, onun buluşu olduğu için kitaplara geçen, üniversitelerde okutulmuş olan bu sözleri, bugün bir ortaokul talebesi söylerse, sınıfta bırakılır. Meselâ, klor gazına bileşik cisim, bir oksid diyordu ve asitleri yanlış anlatıyordu. Lavoisier'nin en büyük hatâsı, doğru tecrübesini, kıymetli buluşunu îzâh ederken, câhillerin ve dinsizlerin, çok eskiden beri söylemekte oldukları bir sözü tekrârlaması idi. Kimya tepkimelerinde, ağırlık değişmediğini görerek, "ağırlığın sakımı kanûnu"nu kurunca, "Tabîatta hiçbirşey var olmaz ve yok olmaz" deyiverdi. Bunu duyan fen taklîdcileri, "Yoktan birşey yaratılmaz. Hiçbirşey yok olmaz" diye, yaygarayı kopardılar. Fen kitabı diye çıkardıkları sayfaları, bu siyâh yazılarla lekeleyip, güyâ dîni yıkıp İslâmiyeti yere serdiler (?). İman kal'asını uçuracak fennî bir kuvvete sâhib oldular! Hâlbuki, Lavoisier, herşeyin kimyâ ile olduğunu, Allahü teâlânın da, onun görebildiği kanûn içinde kalacağını, bu kanûndan başka hâdiseler olmadığını sanarak, bu hatâya düşmüştü. Lavoisier adındaki bu kimyâgerin, kimyâ olaylarında, maddenin artmadığını ve azalmadığını görmesi, "İnsanlar hiçbirşey var edemez ve yok edemez" hakîkatini meydana çıkarmaktadır. Başka din düşmanları gibi, bu da, tecrübesinden yanlış netîce çıkararak dîne saldırdı. Fakat, böylece kendini lekeledi. Çünkü, bugünkü (fiziko-kimyâ) bilgisi, kimyânın ulaşamadığı atomun derinliklerine girerek, Lavoisier'in aldandığı isbât edilmiş, Einstein'ın (relativite nazariyesi), kütlenin korunması kanûnu bile modifie edilmiştir. Yani değiştirilmiştir. Bu sûretle anlaşılmıştır ki, madde, Lavoisier'in sandığı gibi, dünyanın temeli değildir. İşte fen adamları, kendi ihtisâslarında bile, böyle yanılmış ve insanlığa büyük zararlar da yapmıştır. Bu yanılmaları, onların fen çerçevesi içindeki kıymetlerini ve ehemmiyetlerini azalttı demek istemiyoruz. Fakat, ihtisâslarında bile yanıldıklarını gösterip, fen adamının, ihtisâsı dışındaki ve hele tamamen başka, derin ve geniş olan din ilmindeki kuru düşüncelerinin, din büyüklerinin, din ilmi ile dolmuş, din zevki ile doymuş olan o hakîkî büyüklerin sözleri yanında, bir hiç olacağını göstermek istiyoruz.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.