Fen yobazları

A -
A +

Elinde üniversite diploması bulunan, fen adamı olarak ortaya çıkan, birikimlerini dini yıkmakta kullanan kimselere "Fen yobazları"denir. Fen yobazları, gençlerin îmânlarını bozmak, bunları dinden, islâmiyetten ayırmak için, uydurdukları şeyleri fen bilgisi, tıb bilgisi, ilericilik olarak anlatır ve yazarlar. "Din kitapları yanlıştır, bu bozuk kitaplara inanmak, bunların gösterdiği yolda yaşamak gericiliktir" derler. Din yobazları, din bilgilerini değiştirdikleri gibi, fen yobazları, fen bilgilerini değiştirerek İslâmiyete saldırmaktadırlar. İslâmiyeti iyi bilen ve üniversitede iyi yetişmiş olan akıllı bir kimse, bunların sözlerinin ilme, fenne uymadığını, fen ve din câhili olduklarını hemen anlar ise de, gençler, talebeler, bunların etiketlerine aldanarak, yalanlarına inanır, felâkete sürüklenirler. Böylece islâm topluluğunu parçalarlar. Cahil yobazlar, din yobazları ve fen yobazları her üç kısmı da, islâm memleketlerine ve tertemiz islâm dînine çok zararlı olmuş ve olmaktadırlar. İslâmiyeti içerden yıkmağa çalışan böyle münâfıklar, zındıklar şimdi de vardır. Eskiden sinsice yaydıkları fikirlerini bugün açıkca yaymaktadılar. Allahü teâlâ, fennin bütün inceliklerini öğrenmeyi, çalışmayı emretmektedir. Ne yazık ki, Orta Çağda ilim ve fende en önde olan müslimânlar, islâmiyete karşı olanların hîlelerine aldandıklarından ve islâm dîninin emirlerini ihmâl ettiklerinden, son zamanlarda bu husûslarda geri kalmışlardır. Demek oluyor ki, islâm dîni her husûsta kusûrsuz ve bugün içinde olduğumuz yirmibirinci asrın şartlarına tamamen uygun bir dindir. İlmi, fenni ve adâleti emreder, miskinliği men eder ve Avrupa'nın ancak ondokuzuncu asırdan itibâren tesîs etmeğe başladığı sosyal nizâmın kurucusu ve koruyucusudur. İslâmiyet, her zaman daha üstün, daha yeni ve medenî cihâzların yapılmasına ve daha akıllı, daha kahraman milletlerin yetişmesine sebep olmuş; dinsizler, ilimde, fende, silâhta ve şecâatte dâimâ geri kalmışlardır. Hattâ, bir islâm ordusu, her cihetten adalete bağlılığı nisbetinde gâlip geldiği hâlde, aynı orduda adaletten uzaklaşıldıkça, başarının azaldığı görülmüştür. İslâm devletlerinin, kurulması, yükselmesi, durması ve çökmeleri de hep, adalete bağlılıkları nisbetinde olmuştur.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.