Mısır firavunu olan Reyyan, bir gece bir rüya gördü. Dehşetle uyandı. Bir müddet gördüğü rüyayı düşündü, bir şeye yoramadı. Tekrar uyumak istedi, fakat uyuyamadı. Zira zihni gördüğü rüya ile meşgul idi. Sabah olunca ilk iş olarak memleketindeki bütün müneccimleri, sihirbazları, rüya tabircilerini topladı. Onlara izzet ve ikramda bulundu. Sonra rüyasını anlattı: "Bu gece rüyamda yedi tane iri, semiz inek gördüm. Daha sonra ortaya çıkan yedi tane cılız ve zayıf inek o semiz inekleri yedi. Ayrıca yedi adet yeşil taze başak gördüm. Yedi tane de kuru başak vardı. Bu başaklar da yeşil başakları mahvettiler..." Allahü teâlâ bu kimselerin basiretlerini bağlamıştı. Tabir etmeleri mümkün değildi. Zira takdîr Hazreti Yusuf'un zindandan çıkması idi. Kâhinler dediler ki: "Bu anlattıklarınız karışık bir rüyadır. Biz böyle hesaba kitaba gelmeyen rüyaların tabirini bilmeyiz." Firavun ve kâhinler arasında cereyan eden bu konuşmaların yapıldığı mecliste, Yusuf aleyhisselâmın zindan arkadaşı olan şerbetçi de bulunuyordu. Kalbi sızladı. Hemen Yusuf aleyhisselâmın; "Beni efendinin yanında an!" sözünü hatırladı. Firavuna dedi ki: "Zindanda ilmi ve ibadeti çok salih bir zat vardır. Rüyanızın tabirini bilecek biri varsa, o da bu faziletli zattır. Onun ilim ve hikmet sahibi bir zat olduğunu herkes tasdik eder. Ben ve arkadaşım Ekmekçi zindanda iken gördüğümüz rüyayı ona tabir ettirmiştik. Rüyalarımız, tabir ettiği gibi çıktı. İzin verirseniz rüyanızı ona tabir ettirip geleyim." Firavun şerbetçiyi Yusuf aleyhisselâmın yanına gönderdi. Hazreti Yusuf rüyayı şöyle tabir etti: "Yedi semiz inek ve yedi yeşil başak bolluk ve genişlik yıllarıdır. Yedi zayıf inek ve yedi kuru başak kıtlık yıllarıdır. Şimdi yedi yıl ziraatteki âdetiniz üzere mahsul ekin. Yiyeceğinizin az bir miktarı dışında, buğdayı saklayın. Bu bolluk yılları geçtikten sonra yedi sene kıtlık olacak. Bu kıtlık seneleri için evvelce biriktirdiğiniz buğdayın, tohumluk olarak saklayacağınız az bir miktarından başkasını o vakte yetişenler yiyip bitirecekler. Kıtlık seneleri geçtikten sonra bir bereketli yıl gelecek. O sene yağmurlar yağıp her çeşit mahsulde bereket olacak. İnsanlar, o zaman üzüm, zeytin, susam gibi şeylerin usaresinden, suyundan ve hayvanların sütünden çok istifade edecekler." Şerbetçi teşekkür ederek ayrıldı. Hazreti Yusuf'tan duyduğu rüyanın tabirini Firavun'a haber verdi. Firavun bu tabiri beğendi ve "Onu bana getiriniz!"dedi.