Gaybdan haber vermesi

A -
A +

Resûlullah efendimizin gaybdan haber verdiği çok görüldü. Bu mucizesi üç kısımdır: Birinci kısmı, kendi zamanından evvel olan ve kendisine sorulan şeylerdir ki, bunlara verdiği cevâblar, çok kâfirlerin, katı kalbli düşmanlarının imana gelmelerine sebep olmuştur. İkinci kısmı, kendi zamanında olmuş ve olacak şeyleri haber vermesidir. Üçüncü kısmı, kendisinden sonra kıyâmete kadar dünyada ve âhirette olacak şeyleri bildirmesidir.. İslâma davetin başlangıcında, müşriklerin eziyetlerinden, sıkıntılarından dolayı, Eshâb-ı kirâmın bir kısmı Habeşistân'a hicret etmişlerdi. Resûlullah efendimiz Mekke-i mükerremede kalan Eshâb-ı kirâmla berâber, üç sene her türlü görüşme, alış-veriş yapma, müslümanlardan başka bir kimse ile konuşmama gibi, bütün soyyal münasebetlerden men olundular. Kureyş müşrikleri, bu karâr ve ittifâklarını bildiren bir ahdnâme yazarak, Kâ'be-i muazzamaya asmışlardı. Her şeye kâdir olan Allahü teâlâ (Arza) denilen bir çeşit kurdu (ağaç kurdu) o vesîkaya musallat etti. Yazılı bulunan (Bismikellahümme=Allahü teâlânın ismi ile) ibâresinden başka, ne yazılı ise, hepsini o kurtcuk yedi, bitirdi. Allahü teâlâ bu hâli Cibrîl-i emîn vâsıtası ile Peygamberimize bildirdi. Peygamberimiz de bu hâli amcası Ebû Tâlib'e anlattı. Ertesi gün, Ebû Tâlib müşriklerin ileri gelenlerine gelerek, Muhammedin Rabbi ona şöyle haber vermiş. Eğer söylediği doğru ise, bu hâli kaldırıp, eskiden olduğu gibi dolaşmalarına, başkaları ile görüşmelerine mâni' olmayınız. Eğer söylediği doğru değilse, ben de Onu artık himâye etmiyeceğim, dedi. Kureyşin ileri gelenleri, bu teklîfi kabul etdiler. Herkes toplanarak Kâ'beye geldiler. Yüksekte bulunan Ahdnâmeyi Kâ'beden indirerek açtılar ve Resûlullahın "sallallahü aleyhi ve sellem" buyurduğu gibi, (Bismikellahümme) ibâresinden başka, bütün yazıların yenilmiş olduğunu gördüler. Bu da onların katı kalblerini yumuşatmamıştı. Küfürlerinde inat ettiler. Resûlullah "sallallahü aleyhi ve sellem", Süleymân "aleyhisselâm" gibi bütün hayvanların dilinden anlardı. Gelerek sahibinden veya başkalarından şikâyet eden hayvanlar çok görüldü. Resûlullah bunu Eshâb-ı kirâma haber verirdi. Huneyn gazâsında, binmiş olduğu (DÜLDÜL) ismindeki ak katıra "Yere çök" dedi. Düldül, hemen çökünce, yerden bir avuç kum alıp, kâfirlerin üzerine saçtı.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.