"Gelecek aya çıkabilecek misin?"

A -
A +

Hazreti Ömer hilâfeti zamanında, birkaç bin askeri gazâya gönderdi. Âdet-i şerîfleri şöyle idi ki, gazâya giden askerlerin evlerine adam gönderip, durumlarını sorardı. Her gece kendileri şehri gezerdi. Allahü teâlânın hikmeti, bir gece şehri dolaşıyordu. Bir kapının yanından geçerken, içeriden bir kadın sesi işitti. Kulak verdi. Gördü ki, o kadın ağlıyor ve devamlı söylüyordu ki, benim kocamı halife gazâya gönderdi. Ben burada aç ve susuz kaldım. Yarın varayım, halifenin kapısına çocuklarımı bırakayım... Hazreti Ömer bunu işitir işitmez, ağlaya ağlaya saadethânelerine gelip, bir çuval unu omuzuna alıp götürdü. Mubârek elleri ile odun parçalayıp, ateş yaktı. Sonra eline bir testi alıp, su getirdi. Ondan sonra bir tencereyi ocağa koyup, derhâl o aşı pişirdi. Bir sahan içine koyup, o hâtunun çocuklarını kaldırıp, önüne götürdü ve yedirdi. Ondan sonra özürler dileyip, dedi ki: Yâ hâtun! Suçumuzu af eyle. Zîrâ habersizdik. Şimdiden sonra halini her zaman bize bildir, deyip, yoluna gitti. Kadın da, Hazreti Ömer'in tevâzu ve alçak gönüllülüğünü görünce hayret edip, Hazreti Ömer'e hayır dualar etti. Hazreti Ömer halife iken, bir bayram günü, bütün Eshâb-ı güzîn evlâdlarına hâllerine uygun olarak, bayramlık elbiseler aldılar. O bayramda, Hazreti Ömer'in çocuğunun elbisesi eski idi. Diğer çocukların elbiseleri yeni idi. Çocukluk sebebi ile olacak ki, onunla bir miktar alay ettiler. Hazreti Ömer'in oğlu kendisi ile alay ettiklerini anlayınca, ağlaya ağlaya babasının huzuruna geldi. Hazreti Ömer oğlunu ağlar şekilde görünce, sebebini sordular. O da çocuklar ile arasında geçen hâdiseyi babasına anlattı. Hazreti Ömer da oğlunu böyle mahzûn ve gamlı görünce, kalbden acıyıp, şefkat ve merhametinden, beytül-mâl emînini huzuruna çağırdı. Dedi ki: Bayram gelmekte olup, herkes çocuklarına yeni elbise aldılar. Bizim oğlumuzun elbisesi eski olmakla, diğer çocuklar alay etmişler. Ağlayarak bana geldi. Ben de hâlini görünce, zarûrî olarak şefkat ve merhametimden dolayı, sizi davet ettim ki, beyt-ül-mâldan bana tayin olunan gelecek aya âit olmak üzere birkaç akçe veresin ki, buna bir elbise alayım. Beytül-mâl emîni dedi ki: Yâ Emîr-el-mü'minîn, gelecek aya kadar yaşayacağınızdan emin misiniz? Hazreti Ömer söylediğine pişmân olup, istigfâr etti. O emîni beğenip, hayır dua etti. Allahü teâlâ hazretleri kemâl-i lütfundan Hazreti Ömer'in oğluna da bir yol ile teselli verip, her biri gönülleri hoş olarak gittiler.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.