Gençlerin içler acısı hali

A -
A +

Türk Eğitim Sen'in Türkiye genelinde 40 ilde, 9-17 yaş grubundan, 13 bin 430 öğrenci üzerinde yaptırdığı anket çalışmasına göre; bu öğrencilerin yüzde 16'sı sigara, yüzde 11'i alkol ve yüzde 2.9'u uyuşturucu madde kullanmaktadır. 2004 yılında yaptığı araştırmada, öğrencilerin yüzde 13'ünün sigara, yüzde 7'sinin alkol ve yüzde 1.29'unun uyuşturucu kullandığı belirlenmişti. Bir yıl içinde, sigara kullanan öğrenci sayısının yüzde 3, alkol kullananların yüzde 7, uyuşturucu kullananların ise 1.61 oranında arttığı görülüyor. Araştırmaya sadece sokak çocukları dahil edildiğinde bu oran sigarada yüzde 84, alkolde yüzde 68, uyuşturucuda ise yüzde 82'dir. Geleceğimizi emanet edeceğimiz gençlerimizin durumu bu. Gençlerin bu hale gelmesinde zamanın, ortamın mutlaka önemli bir payı var. Fakat bu konuda önemli bir pay da anne babalarındır. Acaba biz üzerimize düşeni yaptık mı, ne kadarını yaptık düşünmemiz lazım. Babanın evlâdı üzerinde hakkı olduğu gibi, evlâdın da baba üzerinde hakkı vardır. Bu hakka dikkat etmeyen, bunun için kötü yola düşen çocuklar, babalarından âhirette davacı olacaklardır. Evlâdın baba üzerindeki hakkı sorulduğunda, Resûlullah efendimiz buyurdu ki: "Evlâdın, babası üzerinde üç hakkı vardır. Bunlar: 1- Doğduğu zaman ona iyi bir isim koyması, 2-Kavrayacak duruma gelince Kur'an-ı kerîmi ve din bilgilerini öğretmesi, 3-Evlenme çağına erişince de evlendirmesi." Bir defasında, yanında oğlu olduğu hâlde, Hazret-i Ömer'e bir adam geldi ve; - Yâ Ömer! Bu oğlum bana karşı geliyor, diyerek şikâyet etti. Bunun üzerine Hazret-i Ömer, o kimsenin oğluna, "Babana nasıl karşı geliyorsun? Allahtan korkmuyor musun? Babanın, evlâdı üzerindeki haklarını bilmiyor musun?" diye sorunca, genç de, "Ey mü'minlerin emiri, babanın evlâdı üzerindeki haklarını biliyorum. Peki, evlâdın baba üzerinde hiç hakkı yok mudur?" diye sordu. Hazret-i Ömer cevap verdi: - Olmaz olur mu hiç! Elbette vardır. Bu haklardan biri, babanın temiz ve asîl bir hanımla evlenmiş olmasıdır. Eğer erkek, bayağı bir kadınla evlenmiş olursa, bu hâl, ondan doğacak çocuklar için bir ar meselesi olur. Evlâdın, babası üzerindeki haklarından biri de kendisine iyi bir isim koymasıdır. Ve nihâyet, evlâdına dinini öğretmesidir. Hazret-i Ömer'den bu sözleri dinleyen genç dedi ki: - Vallahi babam bu söylediklerinin hiçbirini yapmadı. Benim annem asîl bir kadın değildir. Dörtyüz dirhem karşılığında babamın satın aldığı bir Sind'lidir. Sonra, bana güzel bir isim değil bilâkis çirkin bir isim koymuş. Ayrıca bugüne kadar bana dinimi öğretmedi, Kur'ân-ı kerîmden bir âyet bile öğretmedi. Gencin bu sözleri üzerine Hazret-i Ömer celâllendi. Gencin babasına dönerek; - Oğlum bana karşı geliyor, diye bana şikâyete geliyorsun. Hâlbuki o sana karşı gelmezden önce sen ona karşı gelmişsin. Önce onun şikâyet için bana gelmesi lâzımdı. Haydi git, diyerek azarladı. ..... NOT: M.Necati Özfatura'nın başkanı bulunduğu Türkiye Yeşilay Cemiyeti, alkol, sigara ve uyuşturucu ile mücadele etmek ve sokak çocuklarını kurtarmak amacıyla Valiliğin izniyle yeni bir çalışma başlatmıştır. Bu çalışmaya maddi destek vermek isteyenler, Garanti Bankası Yeşilyurt Şubesi'nde açılan hesaba para yatırabilirler. > Tel: 0 212 - 454 38 21 Faks: 0 212 - 454 38 29

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.