İnsanı gıybet etmeye sürükleyen sebebler çoktur. Bazıları şunlardır: Ona karşı düşmanlık, yanında olanların fikirlerine uymak düşüncesi, sevilmeyen bir kimseyi kötülemek, kendisinin o günâhta bulunmadığını bildirmek, kendinin ondan üstün olduğunu bildirmek, hased etmek, yanında bulunanları güldürmek, şakalaşmak, onunla alay etmek, ummadığı kimsenin harâm işlemesine hayretini bildirmek, buna üzüldüğünü, ona acıdığını bildirmek, harâm işlediği için onu sevmediğini bildirmek. Gıybet yapılırken, orada bulunan kimse, korkmazsa, söz ile, korkunca, kalbi ile reddetmezse, gıybet, günâhına ortak olur. Sözünü kesmesi veyâhut kalkıp gitmesi mümkün ise, bunları yapmalıdır. Eliyle, başıyla, gözüyle menetmesi kâfî gelmez. Açıkça, sus, demesi lâzımdır. İslam büyükleri "Gıybet edene sus diyene yüz şehid sevâbı verilir" buyururlardı. Gıybet, insânın sevâblarının azalmasına, başkasının günâhlarının kendine verilmesine sebeb olur. Bunları, her zaman düşünmek, insânın gıybet etmesine mânî olur. Gıybet ederken başkasından söz taşınırsa ayrı bir günâha daha girer. Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki: "Kıyâmet günü, bir kimsenin sevâb defteri açılır. Yâ Rabbî! Dünyada iken, şu ibâdetleri yapmıştım. Sahîfede bunlar yazılı değil, der. Onlar, defterinden silindi, gıybet ettiklerinin defterlerine yazıldı, denir." Allahü teâlâ, Mûsâ aleyhisselâma vahiy eyledi ki: "Gıybet edip tevbe eden kimse, Cennete en son gidecektir. Gıybet edip, tevbe etmeyen kimse, Cehenneme en önce girecektir." İbni Sirîn hazretleri, "Seni gıybet ettim, hakkını helâl et" diyen birisine şöyle cevap verdi: "Allahü teâlânın harâm ettiğini ben nasıl helâl ederim." Bu sözle, önce Allahü teâlâya tevbe et ki, benim helâl etmemin faydası olsun demek istedi. Söz taşımak da haramdır. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: "Söz taşıyan (nemmam) Cennete giremez.", "Sizin en fenanız söz taşıyanlar, aranızı bozanlar ve insanları birbirine düşürenlerdir." Buna fitne çıkarmak denir. Büyük günâhtır. > Tel: 0 212 - 454 38 21 www.mehmetoruc.com e-mail: mehmet.oruc@tg.com.tr