Haklar ve helallaşma şartları

A -
A +

Allahü teâlâ ile kul arasında olan, yani kul hakkı bulunmıyan günahların affolması için, gizlice tövbe etmek kâfîdir. Başkalarına haber vermek lâzım değildir. Para vererek, papaza günah affettirmek, Hıristiyanlıkta yapılıyor. İslâmiyette böyle şey yoktur. Hayvan hakkı bulunan günahları affettirmek, çok güçtür. Hayvanı haksız olarak öldürmek, dövmek, yüzüne vurmak, tâkatından fazla yürütmek, ağır yük vurmak, otunu, suyunu zamanında vermemek günahtır. Bu günaha hem tövbe etmek, hem de, istigfâr ederek yalvarmak lâzımdır. Kul hakkı beş türlüdür: Mâlî, nefsî, ırzî, mahremî ve dînî. Hırsızlık, gasp, aldatmak ile ve yalan söylemekle mal satmak, kalp para vermek, başkasının malına ziyân vermek, yalancı şâhitlikle veya zâlime haber vermekle veya rüşvet vermekle, malına zarar vermek, mâlî olan kul haklarıdır. Mâlî haklar için, çocukların da helâllaşması, ödemeleri lâzımdır. Dünyada helâllaşmazsa, âhırette sevapları ona verilerek helâllaştırılacaktır. Mal sâhibi ölmüş ise, vârisine ödenir. Vârisi yoksa veya mal sâhibi bilinmiyorsa, fakîre hediye olarak verilip, sevapı sâhibine gönderilir. Sâlih olan Müslüman fakîr yoksa, İslâmiyete ve Müslümanlara hizmet eden hayır cemiyetlerine, vakıflara verilir. Kendi sâlih akrabâsına, fakîr olan analarına, babalarına, çocuklarına hediye olarak vermesi de, câiz olur. Fakîre, hediyye diyerek verilen şey, sadaka olur. Sadaka sevabı hâsıl olur. Bunları yapmak imkânını bulamazsa, mal sâhibinin ve kendisinin affolunmaları için duâ eder. Kâfirin hakkı için de, onunla helâllaşmak lâzımdır. Gönlü alınmazsa, âhırette affolunması, çok güç olacaktır. Nefsî, yani hayatî günah, adam öldürmek, bir uzvunu telef etmektir. Önce tövbe etmek, sonra kendini onun Velîsine teslîm etmek lâzımdır. Velîsi isterse affeder. İsterse mâl karşılığı sulh yapar. İsterse, mahkemeye verip, hâkimden cezâlandırılmasını ister. Kendisinin karşılık vermesi, câiz değildir. İslâmiyette kan davâsı yoktur. Irza dokunan kul hakkı, gıybet, iftirâ, alay, sövmek gibi şeylerdir. Tövbe etmek ve helâllaşmak lâzımdır. Bunlarda vârisle helâllaşmak olmaz. Mahremî olan hak, başkasının zevcesine, çocuğuna, hıyânet etmektir. Tövbe ve istigfâr eder. Fitne çıkmak ihtimâli yoksa, sâhibi ile helâllaşır. İhtimâli varsa helâllaşmak yerine, ona duâ eder ve onun için sadaka verir.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.