Ad kavminden iman etmeyip, cehalet ve şirkte inat edenlerin hepsi helâk olurken, en son, reisleri Halcan kalmıştı. Halcan can korkusuyla, bir taraftan dağa doğru kaçarken, bir yandan da, kavminin başına gelen bu felaketi anlayamamanın ve hakikati kabul edememenin verdiği hayretle, karışık bir korku içinde mırıldanıyordu. O, bu zavallılık hâlinde ve acınacak durumda iken bile, iman etmeyi düşünmüyor ve ahmaklığında ısrar ediyordu. O sırada, Hz. Hûd onu gördü ve dedi ki: "Kendine yazık ediyorsun ey Halcan! Bile bile ebedî felakete gidiyorsun. Gel, iman et! Ancak bu şekilde kurtulursun." "İman edersem, Rabbinin katında benim için ne var?" "Cennet var..." "Peki, kavmimi helâk eden şu bulutun içinde gördüğüm çok heybetli kimseler kimdir? " "Rabbimin melekleridir." "Şayet iman edersem, Rabbin beni onlardan korur mu?" "Yazık sana! Sen hiç sultan gördün mü ki, o, bir kimseyi ordusundan, askerinden koruyamıyor olsun?" Hz. Hûd'un bu sözleri üzerine, Halcan, "Keşke Rabbin, benim razı olduğumu yapıp, kavmimi helâk etmeseydi. Güç ve kuvvetimiz, mal ve servetimiz devamlı olsaydı" dedi ve yine iman etmedi. Nihayet, şiddetli rüzgâr gelip, onu da helâk etti. Ad kavmi bu korkunç azap ile müthiş bir şekilde helâk olurken, Hûd aleyhisselam ve ona iman edenler, hep birlikte avlu gibi bir yerde bulunuyorlardı. Zaten, Hûd aleyhisselama azabın geldiği bildirilince, gün ağarırken, eshabını bir yere toplamıştı. İnsanları havalara uçurup, evleri harap eden, dağları deviren, "Ahkaf" denilen kum tepelerini, Adlıların üzerlerine yığan o şiddetli kasırga, Allahü teâlânın izni ile, Hûd aleyhisselamın ve ona tâbi olanların yüzlerine gayet hoş gelen, tatlı ve serinletici bir rüzgâr şeklinde esmişti. Hz. Hûd'a iman edenlerin dört bin kadar olduğu rivayet olunmuştur. Hz. Aişe validemiz buyurdu ki: Peygamber efendimiz, semadan yağmur yüklü bir bulut görünce, ona karşı yönelir, geri döner, eve girer, çıkardı. Endişeli olduğundan, mübarek yüzünün rengi değişirdi. Gökten yağmur yağdığında, Ondaki bu hâl kaybolurdu. Ben bu hâlin sebebini öğrenmek istedim. Bana, "Bilmiyorum ki, belki o bulut, Ad kavminin dediği gibi bir buluttur" buyurup, sonra Ad kavminin başına gelen halleri anlatan Ahkaf suresinin 24 ve 25. ayet-i kerimelerini okudu.