Bir kimse aksırdığı zaman, "Elhamdülillah" demelidir. Resûlullah "sallallahü aleyhi ve sellem" buyurdu ki, "Bir insan aksırdığı zaman "Elhamdülillah" derse, Hak teâlâ o kimseyi yetmiş türlü belâdan muhâfaza eder. Bir kimse, dört kelimeyi yüz kerre sabâh ve yüz kerre de akşam okursa, o kimseden sevgili bir zât Hak huzûrunda olamaz." Bunu Sultân-ı Enbiyâ böyle buyurmuşlardı. O dört kelime şudur: "Sübhânellahi velhamdü lillahi ve lâilahe illallahü vallahü ekber." Hamd, bütün ni'metleri yaratan ve gönderen Allahü teâlâ olduğuna inanmak ve söylemektir. Yine çok büyük fazîlet ve derecelere vesîle olan ve cenâb-ı Hak huzûrunda çok kıymetli bir tesbîh "Sübhânellahi ve bi hamdihi sübhânellahil azîm"dir. Bunu günde yüz kerre okumalıdır. Bir gün İbrâhîm aleyhisselâm, "Elhamdü lillâhi kable külli ehad, vel hamdü lillahi ba'de külli ehad, el hamdü lillâhi alâ külli hâl." dedi. Hak teâlâ hazretleri buyurdu: "Yâ Cebrâîl! Benim dostuma benden selâm söyle! O üç kelâmı üç def'a söyledi, ben azîmüşşân da, kırk def'a kabûl olunmuş nâfile hac sevâbını kendisine verdim. Her kim bu duâyı okursa, aynı sevâbı kendisine ihsân ederim. Hazret-i Enes'in duâsı: "Bismillâhillezî lâ yedurru ma'asmihi şey'ün fil Erdı ve lâ fissemâ' ve hüvessemî'ul alîm." Bu duâ sabâh ve akşam üçer kerre, Besmele ile okunur. Bununla birçok belâlardan kendisini muhâfaza etmiş olur. Yapılan duaların kabul olması için sadaka da vermelidir. Her kim bir fakîre, onun gönlünün dilediği şeyi yedirse, Hak teâlâ hazretleri, o kimseye Cennet-i a'lâda bin derece verir ve Cennette kendisine birçok ni'metler ihsân eder. Bunun için fakîrlere tasadduk etmeği unutmamalıdır. Evine çoluk çocuğuna ve akrabâna verdiğin şeyler de, sadaka yerine geçecekler. Ebû Emâme'nin, Resûlullahdan "sallallahü aleyhi ve sellem" rivâyet etdiği hadîs-i şerîfte, "Ehline ve akrabâsına ihsân etmekten büyük derece ne olabilir?" buyuruldu. Önce, ehline, evlâdına helâl yedirmeli, helâl giydirmeli, sonra artan paranın zekâtını vermeli, ondan sonra da sadaka vermelidir. Çok mal ve mevki sâhibi olunca, kalbini karartıp Allahü teâlâyı unutmamalı ve malına, rütbesine güvenip de, ibâdetten, hayır hasenattan geri kalmamalıdır. Malı az olan, dahâ fazla Allahü teâlâyı hâtırlar ve Ona dahâ fazla bağlanır.