Has­ta­lı­ğın te­da­vi­si!

A -
A +

Bir gün, Es­hâb-ı ki­râ­mın bü­yük­le­rin­den, Ebüd­der­dâ haz­ret­le­ri­ne bir ki­şi ge­le­rek de­di ki: - Yâ Ebüd­der­dâ! Be­nim bü­yük bir has­ta­lı­ğım var. Bu­nun te­dâ­vi­sin­de ba­na yar­dım­cı ol! Has­ta­lı­ğım şu: Be­nim kal­bim­de dün­ya­ya kar­şı aşı­rı sev­gi var. Dün­ya, âde­ta kal­bi­mi iş­gâl et­miş. Kıl­dı­ğım na­maz­lar­da nûr gö­re­mi­yo­rum. İbâ­det­le­rim­den bir tat, lez­zet ala­mı­yo­rum. Ebüd­der­dâ haz­ret­le­ri bu ki­şi­ye şu na­si­ha­ti yap­tı: - Sık sık has­ta zi­yâ­ret­le­ri­ne git! Ce­nâ­ze na­maz­la­rın­da bu­lun! Ka­bir­le­ri zi­yâ­ret et! Bu üç şe­yi mun­ta­zam ya­par­san bu has­ta­lık­tan kur­tu­lur­sun! Sen­de­ki dün­ya sev­gi­si yok olur. Kal­bin nûr­la­nır, ba­sî­ret gö­zün açı­lır. Bu ki­şi bil­di­ri­len üç şe­ye bir müd­det de­vam et­ti fa­kat ken­di hâ­lin­de her­han­gi bir de­ği­şik­lik his­set­me­di. Üzün­tü­lü bir şe­kil­de tek­rar Ebüd­der­dâ haz­ret­le­ri­ne gi­dip de­di ki: - Yâ Ebüd­der­dâ! Tav­si­ye­le­ri­ni ay­nen ye­ri­ne ge­tir­dim. Fa­kat ken­dim­de hiç­bir de­ği­şik­lik gör­mü­yo­rum. Bu­nun üze­ri­ne şu tav­si­ye­de bu­lun­du: Has­ta zi­yâ­ret­le­ri­ne git­ti­ğin va­kit, bir gün se­nin de onun gi­bi za­yıf, hâl­siz, ya­ta­ğa uzan­mış ola­ca­ğı­nı dü­şün! Bir yu­dum su­yu bi­le eli­ne alıp içe­me­ye­cek­sin, baş­ka­la­rı­nın yar­dı­mı ile içe­bi­le­cek­sin! Bü­tün bu ger­çek­le­re rağ­men hâ­lâ dün­ya­ya bağ­lan­mak­ta­ki mak­sa­dın ne? Gö­rü­yor­sun ki, dün­ya zen­gin­li­ği, in­sa­nın bu hâ­le gel­me­si­ne mâ­ni ola­ma­mak­ta­dır. Bun­la­rı, has­ta­nın ya­nın­da dü­şün ve nef­si­ne şöy­le de: "Şu­nun hâ­li­ne bak, ib­ret al! Se­nin de so­nun bu­dur, o hâl­de dün­ya mu­hab­be­tin­den eli­ni çek!" Ce­nâ­ze na­ma­zı­na git­ti­ğin za­man dü­şün ki bu kim­se­yi, bü­tün dün­ya ni'met­le­rin­den ayır­mış­lar. Ta­bu­tun içi­ne ko­yup mu­sal­la ta­şı­nın üze­ri­ne bı­rak­mış­lar. Ya­kın­la­rı, çok sev­di­ği ve bü­tün öm­rü­nü on­lar için har­ca­dı­ğı ço­cuk­la­rı onu ge­ri­den sey­re­di­yor­lar. Me­zar­lı­ğa var­dı­ğın­da, ka­bir­de ya­tan­la­rın hâ­li­ni dü­şün! Bir gün sen de on­lar gi­bi ola­cak­sın! Nâ­zik be­de­nin çü­rü­yüp bö­cek­le­re yem ola­cak­tır. Ebüd­der­dâ haz­ret­le­ri sö­zü­nü şöy­le ta­mam­la­dı: - Ey ki­şi iş­te üç şe­yi ya­par­ken bun­la­rı dü­şü­nüp, ken­di­ni bun­la­rın ye­ri­ne ko­yar­san, kı­sa za­man­da bu teh­li­ke­li has­ta­lık­tan kur­tu­lur­sun! O ki­şi, bu na­sî­hat­le­re ay­nen uy­du. Bun­dan son­ra bü­tün öm­rü­nü, âhi­re­ti dü­şü­ne­rek, ona ha­zır­lan­mak­la ge­çir­di. Tel: 0 212 - 454 38 21 www.mehmetoruc.com e-mail: mehmet.oruc@tg.com.tr

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.