Dün, Hz. Mehdi'nin ne zaman geleceğinden bahsetmiştik. Bugün de, alâmetlerinden bahsedelim... Hazreti Mehdi, Hz. Fâtıma-tüz-zehrâ soyundan, kıyâmete yakın gelecek bir zâttır. Adı Muhammed, babası Abdullah olacaktır. Âlim, müctehid ve Velî olacak, yeryüzünün halîfesi olacaktır. Hz. Îsâ gökten Şâm'a inince, Hz. Mehdî ile buluşacaktır. Çok âdil olacak, hiçbir mahlûk arasında düşmanlık kalmayacaktır. Eshâb-ı Kehf uyanıp, mağaradan çıkacak, Mehdî'ye hizmet edecektir. Ali Müttakî Hindî hazretleri de "Mehdî-yi Ahir Zaman" adlı kitabında, âhir zamanda hazret-i Mehdî'nin geleceğini uzun olarak anlatmaktadır. Bu kitapta, hazret-i Mehdî'nin birçok alâmetleri yazılmıştır. Bunlardan bâzıları şunlardır: "MEHDİ BENİM NESLİMDENDİR!" 1. Kıyâmet kopmadan önce, Mehdî muhakkak gelecektir. Ebû Sa'îd-i Hudrî'den rivâyet edilen hadîs-i şerîfte buyuruldu ki: "Benim ümmetimden Mehdî gelecektir. Daha önce zulümle dolu olan dünyâyı, adâletle dolduracaktır..." 2. Hazret-i Mehdî'nin özellikleri hakkındaki hadîs-i şerîfte, "Mehdî benim evlâdımdandır. Yüzü nûrlu, alnı açıktır. Burnunun üst tarafı yüksekçedir. Yeryüzünü adâlet ve doğrulukla doldurur. Nitekim ondan önce dünyâ, zulüm ve cefâ ile dolu olur..." buyuruldu. 3. Hazret-i Mehdî, yeryüzünde zulmün had safhada olduğu bir zamanda gelip, dünyâyı adâletle dolduracaktır. Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki: "Âhir zamanda, ümmetimin başına sultanlardan şiddetli belâlar gelir. Öyle ki, yerler Müslümanlara dar gelir. O zaman Allahü teâlâ, daha önce zulümle dolu olan dünyâyı adâletle dolduran, benim neslimden birisini gönderecektir. O zaman bol bol yağmur yağacak, yer de bereketlenecektir." 4. O zaman açıkça Allahü teâlâyı inkâr eden kişiler çok olacaktır. Hadîs-i şerîfte buyruldu ki: "Açıkça Allahü teâlâ inkâr edilmedikçe, Mehdî'ye bîat edilmez." 5. Hazret-i Mehdî gelmeden önce, fitne fesâd çok olacaktır. Bu fitnelerin içinde en şerlisi; bir kişinin mümin olarak akşama ermesi, ama sabah kâfir olarak kalkması, mümin olarak sabahlayıp, kâfir olarak akşama ulaşmasıdır. Hadis-i şerifte, "Ümmetim, bal arılarının beyleri etrâfında toplanması gibi, Mehdî'ye sığınırlar. O daha önce zulümle dolu olan dünyâyı adâletle doldurur. Uykuda olan uyandırılmaz ve bir damla bile kan dökülmez." 6. Hazret-i Mehdî çıkacağı zaman, sünnetler unutulup, bid'atler yaygınlaşmış olacaktır. Hadîs-i şerîfte; "Kıyâmete yakın müminlerin kalbi; ölüm, açlık, fitneler, sünnetlerin kaybolması, bid'atlerin yaygınlaşması, emr-i bil-ma'rûf ve nehy-i anil-münkerin terk edilmesi gibi sebeplerle zayıfladığı zaman, benim evlâdımdan Muhammed bin Abdullah'la (Mehdî), cenâb-ı Hak, sünnetleri ihyâ eder. Onun adâlet ve bereketiyle, müminlerin kalbi ferahlar. Acem ve Arab milletleri arasında ülfet ve muhabbet yerleşir. Bu durum bir müddet devâm ettikten sonra, o vefât eder." buyuruldu. Diğer bir hadis-i şerifte de şöyle buyuruldu: "Nefsim yed-i kudretinde olan Allahü teâlâya yemîn ederim ki, Allahü teâlâ benim neslimden, dişleri aralıklı, alnı açık, yeryüzünü adâletle dolduracak, malı ve mülkü insanlara bol bol ikrâm edecek bir evlâdımı gönderecektir. Zulüm ve fıskla dolu olan dünyâ, o geldikten sonra adâletle dolup taşacaktır. Mehdî'nin başı hizâsında bir bulut olacaktır. Buluttan bir melek; 'Bu Mehdî'dir. Sözünü dinleyiniz!' diyecektir." "ALAMETLERE TEVİLSİZ İNANIRIZ!" Kütüb-i sittede ve diğer hadis âlimlerinin bildirdikleri bu hadis-i şerifleri ve Ehl-i sünnet âlimlerinin açıklamalarını akıl ve iman sahibi hiç kimse inkâr edemez. Tevil etmek de dinimize aykırıdır. Herkes dinin hükümlerini tevil etmeye kalkarsa ortada din diye bir şey kalmaz. İmam-ı a'zam hazretleri buyuruyor ki: "Yecüc ve Mecüc'ün ortaya çıkması, Güneş'in batıdan doğması, Hz. İsa'nın gökten inmesi, Deccal'ın ve diğer kıyamet alametlerinin hepsinin aynen hadis-i şerifte bildirildiği gibi, tevilsiz olarak zamanı gelince gerçekleşeceğine inanırız."