Hazreti Eyyûb'un imtihanı!

A -
A +

İmtihan için önce Hazreti Eyyûb'un malları çeşitli vesilelerle elinden alındı. Koyunları sel ile, ekinleri rüzgâr ile telef oldu. Şeytan da çoban suretinde, ağlayarak Eyyûb aleyhisselâmın yanına geldi. Eyyûb aleyhisselâm o esnada insanlara vaaz ve nasihatle meşgul idi. "Ey Eyyûb! Şaşılacak bir afet oldu. Allahü teâlâ malını mülkünü helâk etti!" dedi. Hazreti Eyyûb, bu haber karşısında hiçbir şikâyette bulunmayarak, Allahü teâlâya hamd ve şükürde bulundu. Şeytan onun hamd ve şükretmesi karşısında tekrar dedi ki: - Hani hudutsuz araziler, hani sayısı bilinmeyen hayvanlar, hani meyve bahçeleri, hani evler, ocaklar? Bunca mal ve mülk elden gitti. Bir daha bunlar ele geçer mi? Hazreti Eyyûb yine şükredip şöyle cevap verdi: - O malı mülkü bana Rabbim vermişti. Şimdi de aldı. Çünkü malımın da benim de sahibim Odur. Dilerse verir, dilerse alır, Ona yaptığı işten dolayı suâl sorulmaz! Hazreti Eyyûb'un bu hâli ve sözleri, şeytana müthiş bir şamar oldu. Bu kadar malı mülkü gitmiş olmasına rağmen, sabır, şükür ve tevekkülünde zerre kadar bir değişiklik olmaması, onu çileden çıkarıyordu. Ancak Eyyûb aleyhisselâm Allahü teâlânın bir peygamberi idi. O bütün bu malların sevgisini kalbine hiç getirmemiş ve bunları Allahü teâlânın rızasını kazanmaya vesile kılmıştı. Kalbinde zerre kadar mal sevgisi bulunmayan kimse, geçici olan mal ve mülke hiç aldanır mıydı? Allahü teâlâ, Eyyûb aleyhisselâmın bütün malını aldıktan sonra, hocaları ile ders okuyan çocuklarının da zelzele ile canlarını aldı. Bunu gören şeytan, hoca şekline girip, feryat ve figan ile Hazreti Eyyûb'un yanına geldi. Başına topraklar serpip, gözlerinden kanlı yaşlar akıtarak dedi ki: "Ey Eyyûb! Allahü teâlâ evini zelzele ile yıktı. Çocukların öldü... Bağrışmaları, inlemeleri dayanılacak gibi değildi." Şeytan öyle anlattı ki, Hazreti Eyyûb'un mübarek gözlerinden yaşlar geldi. Şeytan; Hazreti Eyyûb'un feryat ve figan etmesini bekliyordu. Fakat ondaki sabır ve tevekkülü görünce, hiddetlendi ve tam konuşmaya başlayacağı sırada Hazreti Eyyûb dedi ki: - Ey mel'un! Sen İblissin! Beni Rabbime isyana teşvik etmek istiyorsun. Şunu bil ki, evlâdım bir emanet idi. Rabbime niçin incineyim? Ben her hâlükârda Rabbime hamd ederim. Hazreti Eyyûb Allahü teâlânın takdîrine razı olmuş idi. Oğullarının vefat etmeleri üzerine, "Eceli gelen bu dünyadan gider. Bir gün ben de gideceğim!" diye düşündü...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.