Allahü teâlânın zâtını, sıfatlarını, râzı olduğu ve olmadığı şeyleri tanımak, bilmek, Resûlullahın "sallallahü aleyhi ve sellem" aracılığı ile meydana gelmiştir. Hulefâ-i râşidinin yani dört büyük halifenin çalışmaları ile de din yayılmış, kuvvet bulmuştur. Hulefâ-i râşidinin çalışmaları ile Resûlullahın sözleri ve fiilleri tespit edilerek yapıldı. İhtilâflı meselelerde Eshâb-ı kirâm, hulefâ-i râşidînin çalışmalarını inceleyerek öğrenmiş ve icmâ hâsıl olmuş her tarafa yayılmıştır. O halde ayırım yapmadan Eshâb-ı kirâmın tamanının ve Ehl-i beytin hakkını yerine getirmek, aynen Resûlün hakkını yerine getirmektir. Onlara muhabbet, Resûlullaha muhabbet ve itâ'at gibi olmuştur. Hadîs-i şerîfde, "Onları seven beni sevdiği için sever. Onlara buğz eden bana buğz ettiği için buğz eder. Onlara eziyet veren bana eziyet vermiş olur. Bana eziyet veren Allahü teâlâya eziyet vermiş olur" buyurulmuştur. Yine bir hadîs-i şerîfte Resûlullah "sallallahü aleyhi ve sellem, "Benim sünnetime yapışınız. Benden sonra hulefâ-i râşidînin yoluna sarılınız" buyurmuştur. Zeyd bin Sâbit'ten "radıyallahü anh" rivâyet edilen hadîs-i şerîfte, "Size iki muhkem vesîle bırakıyorum. Biri Kitâbullah, diğeri ıtretimdir" buyurulmuştur. Ya'nî ümmetine Kur'an-ı kerîm ile ehl-i beytini, alimleri ve eshâbını bırakmıştır. Yine buyurmuşlardır ki, "İlmin yarısını bu Humeyrâ'dan (Ya'nî Âişe vâlidemizdir) alınız." Yine Razîn'in Ömer "radıyallahü anh" dan rivâyetiyle, "Eshâbım yıldızlar gibidir. Hangisine uyarsanız hidâyet bulursunuz" buyurulmuştur. Başka bir hadis-i şerifte de şöyle buyuruldu: "Allahü teâlâ, beni insanların en asîlzâdesi olan Kureyş kabîlesinden seçti ve bana insanlar arasından en iyilerini arkadaş, sâhib olarak ayırdı. Bunlardan birkaçını bana vezîrler olarak ve dîn-i islâmı, insanlara bildirmekte, yardımcı olarak seçti. Bunlardan ba'zılarını da Eshâr olarak, ya'nî zevce tarafından akrabâ olarak ayırdı. Bunları seb edenlere, iftirâ edenlere, söğenlere Allahü teâlânın ve bütün meleklerin ve insanların la'neti olsun! Allahü teâlâ, kıyâmet günü, bunların farzlarını ve sünnetlerini kabûl etmez". Peygamberimizin mubârek zevcesi Ümm-i Habîbe annemizin erkek kardeşi olan Muâviye ve babası Ebû Süfyân ve anası Hind "radıyallahü anhüm" de, eshârdan olup, bu hadîs-i şerîfe dâhildirler.