Huylu huyundan vazgeçmez!

A -
A +

Yıllardır Batı'nın; ikiyüzlü olduğunu, dostluklarına güvenilemeyeceğini, içlerindeki İslamı yok etme ateşlerinin hiçbir zaman sönmediğini; fırsat bulduklarında bunu acımasızca gerçekleştireceklerini yazdık. Geçen hafta, Avrupa basınında yayınlanan, Peygamber Efendimizi terörist gösteren karikatür olayı da bunu doğrular mahiyetteydi. Böylece, kendileri tarafından ortaya atılan, "Medeniyetler İttifakı", "Dinlerarası Diyalog ve Hoşgörü" gibi sloganlarda ne kadar samimi olduklarını; bu faaliyetlerdeki maksatlarının, diyalog ve hoşgörü olmayıp, kendi medeniyetlerini, kendi dinlerini hakim kılmak olduğunu ortaya koydular. "Diyalog" yaygaraları ile İslamı zafiyete uğratmak, ayrıştırmak istedikleri meydana çıktı. Hristiyan din adamlarının baskılar karşısında gecikmeli olarak üzüntülerini beyan etmeleri de timsahın gözyaşı dökmesinden ileri gitmedi. Bir özürle kapanacak çirkin olayı ısrarla savunarak, daha da yaygınlaştırarak İslam âlemini ayağa kaldırlar. Resulullah Efendimizin, "Küfür tek millettir" hadisi şeriflerini bir defa daha hatırlattılar bizlere. İkiyüzlü olduklarını sadece biz söylemiyoruz kendileri de söylüyorlar. Nitekim, İtalya'nın en ünlü karikatüristlerinden Vauro, "Bizim karikatürlerimizi sansürlemeye çalışan Avrupa'daki karikatüristlerin fikir özgürlüğünün bu denli savunulması şaşırtıcı. Geçen yıl yapılan Papa seçiminden sonra çizdiğim Papa aleyhindeki karikatür, Avrupa'nın birçok basın organında tepkiyle karşılanmıştı. Ancak, aynı Avrupa'nın, Müslümanları kızdıran karikatürleri basın özgürlüğü diye savunması, ikiyüzlülükten başka bir şey değildir" dedi. Dışişleri Bakanımız Sayın Gül'ün de ifade ettiği gibi, bu tür tertiplerle son yıllarda, Batı'da İslam düşmanlığı hızla yükselmektedir. İnanıyoruz ki, İslam âlemi oyuna gelmeyecek, onların kötü niyetlerini kursaklarında bırakacak. Halbuki, tarih boyunca, Müslümanlar, başka dinlere, medeniyetlere her zaman müsamaha, hoşgörü ile muamele etmişler. Batı ise, bütün bu hoşgörülere rağmen, Müslümanlara hep gaddarca davranmış, her türlü zulmü reva görmüştür. Geçmişte yaptıkları bu zulümleri, kendileri de itiraf etmektedirler. Nitekim, Alman ilim adamlarından Prof. Graus ve Bayan Threlfalltarafından hazırlanan "Spaneien"yani İspanya ismindeki eserde, İspanyolların Müslümanlara yaptıkları zulümleri şöyle anlatmaktadır: İspanya'da en önemli şehirlerden biri, Kurtuba'dır. Bu şehir, Endülüs Devleti'nin merkezi idi. Müslümanlar, "Târık bin Ziyâd kumandasında, 711'de İspanya'ya geçince, bu şehri kendilerine başşehir yaptılar. Burada, hastaneler, medreseler yaptılar. Bunların yanında, bir de büyük üniversite kurdular. Avrupa'da ilk kurulan üniversite budur. Ayrıca, güzelliği karşısında herkesi hayran bırakan âdetâ büyülenen bir de cami yapılmıştı. Hristiyanlar ise, 1492'de Endülüs Devletini yıkıp Kurtuba'ya girince, ilk iş olarak, bu muazzam câmiye saldırdılar. Câmiye sığınmış olan binlerce Müslümanı, merhametsizce kılıçtan geçirdiler. Endülüs'teki Müslüman ve Yahûdîleri yok ettiler. Sonra da eşsiz sanat eserlerini tahrip ettiler ve bu arada şâheser câmiyi yıkmağa başladılar. Önce minârelerdeki altın ve zümrütle işlenmiş nar şeklindeki başlıkları indirerek yağma ettiler. Caminin ortasına da haç şeklinde bir kilise inşa ettiler. Hâlbuki, Müslümanlar ilk defa bu memleketleri zaptettikleri zaman, orada yaşayan Hristiyan ve Yahûdîlere hiç dokunmamış, onların kendi dinlerine göre ibâdet etmelerine katiyyen mâni olmamışlardı." > Tel: 0 212 - 454 38 21 Faks: 0 212 - 454 38 29

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.