Hazreti Musa, Allahü teâlâya sual etti: - Ya Rabbi! Kullarından hangisi sana daha sevgilidir? - Beni zikredip, unutmayandır. - Ya Rabbi, hüküm vermede en sevgili kulun kimdir? - Doğru hüküm verip, nefsinin arzularına uymayandır. - Ya Rabbi, en âlim kulun hangisidir? - İlmi, insanlarca çok istenendir. Onun bir sözü benim hidayetime, yasaklaması da benim yasaklamama delâlet eder. - Ya Rabbi! Yeryüzünde benden daha âlim birisi var mı? - Evet, vardır. - Ya Rabbi, o kimdir? - Hızır'dır. - Onu nerede bulurum? - Sahilde, balığın suya daldığı kayanın yanında. Allahü teâlâ böylece balığı, ona işaret ve delil eyledi ve buyurdu ki: - Bu balık dirilince, arkadaşını orada bulursun! Allahü teâlânın, Hızır aleyhisselâmla buluşacağı yeri bildirmesi üzerine, Musa aleyhisselâm, Yûşa aleyhisselâmı da yanına alıp, zembil içine tuzlanmış bir balık koyarak yola çıktı. Hızır aleyhisselâmı buluncaya kadar yol yürümeye karar verip, azmetti. Böylece yolculuğa başladılar ve bir müddet yürüdükten sonra Yûşa aleyhisselâma, "Balığın canlanıp, denize gittiği yerde bana haber ver!" dedi. Nihayet iki denizin birleştiği yerde, bir kayanın yanına varınca, dinlenmek üzere konakladılar. Başlarını yere koyup uzandılar. Bu sırada zembil içindeki tuzlanmış ölü balık, canlanıp denize akıverdi. Deniz içinde bir yol tutup gitti. Tuzlu balığın canlanıp, iki denizin birleştiği yerde denize akmasını, Yûşa aleyhisselâm gördü. O anda Musa aleyhisselâm uyuyordu. Fakat Yûşa aleyhisselâm uyanık idi ve abdest alıyordu. Abdest suyundan su damlaları, zembil içindeki tuzlu balığın üzerine damlayınca, balık hemen canlanıp, denize gitmişti.