İbrâhîm aleyhisselâmın büyük peygamberlerden olması ve bütün insanlar arasında, ikinciliği kazanması ve Peygamberler babası olmakla şereflenmesi, hep Allahü teâlânın düşmanlarından teberrî etmesi, uzaklaşması sebebi ile idi. Allahü teâlâ, (Mümtehine) sûresinde meâlen, "Ey müminler! İbrâhîm aleyhisselâmın gösterdiği güzel yolda yürüyünüz! Yani siz de, onun gibi ve onunla berâber bulunan müminler gibi olunuz! Onlar, kâfirlere dedi ki: Bizden sevgi beklemeyiniz! Çünkü siz, Allahü teâlâyı dinlemeyip başkalarına tapıyorsunuz. O tapdıklarınızı da sevmiyoruz. Sizin uydurma dîninize inanmıyoruz. Bu ayrılık, aramızda düşmanlığa sebeb oldu. Siz, Allahü teâlânın, bir olduğuna inanmadıkca ve emirlerini kabûl etmedikce bu ayrılık, kalbimizden silinmeyecek, her şekilde kendini gösterecektir" buyuruyor. Allahü teâlânın rızasını ve sevgisini kazanmak için küfürden teberrî gibi, hiçbir amel ve ibâdet yoktur. Kâfirlere ve küfüre, Allahü teâlânın zâtı, kendisi düşmandır. İnsanların tapındıkları bütün mabûdlar ve bunlara tapanlar, Allahü teâlânın zâtının düşmanlarıdır. Cehennemde sonsuz yanmak, bu alçak işin cezâsıdır. Nefslerin arzûsu ve her türlü günâhlar ise böyle değildir. Bunlara, Allahü teâlânın düşmanlığı, kendinden değil, sıfatlarındandır. Allahü teâlânın günâhkârlara gazab etmesi, kızması, kendi gazabı ile değil, gadab sıfatı iledir. Bunlara azâb etmesi, horlaması hep sıfatları ve fiilleri iledir. Günâhkârlar, bunun için Cehennemde sonsuz kalmayacak, belki bunlardan çoğunu isterse Cehenneme sokmadan af edecektir. Allahü teâlânın küfre ve kâfirlere düşmanlığı, zâtından olduğu için rahmet ve refet sıfatları, âhırette kâfirlere yetişemiyecek ve rahmet sıfatı, zâtın düşmanlığını, ortadan kaldıramıyacaktır. Zâtın düşmanlığı, sıfatın acımasından daha kuvvetlidir. Sıfat ile yapılan şey, zâtın yaptığını değiştiremez. Hadîs-i kudsîde buyuruyor ki: "Rahmetim gadabımı aşmıştır". Bunun manâsı, rahmet sıfatım, gadab sıfatımı aşmıştır. Yani, müminlerin günâhkârlarına karşı olan, gadab sıfatımı aşmıştır demektir. Yoksa, rahmet sıfatı, Yahudi, Hıristiyan gibi kâfirlere, müşriklere karşı olan zâtın gadabını aşar demek değildir. Bunlara ahırette rahmetin zerresi bile yoktur.