İsa aleyhisselam daha doğmadan evvel onun, fevkalade halleri görülmüştü. Diğer peygamberler gibi o da, kavminin en asîl, şerefli ve itibar sahibi sülalesinden geldi. Annesi Hazreti Meryem, Kur'an-ı kerimde Hak teâlâ tarafından, iffetini çok güzel koruduğu bildirilerek Sıddîka diye medholunmuştur. Böylece o, her kadına nasib olmayan çok yüksek bir şerefe kavuşmuş, oğlu İsa aleyhisselam da Allahü teâlânın takdiri ve emri ile babasız olarak doğmuştur. Hazreti İsa'nın doğumundan hemen sonra, annesinin ayağının altından pek güzel bir su kaynamış, Hazreti Meryem'in mevsimi olmadığı halde ağacı sallamakla taze hurmalar dökülmüştür. Bütün bunların yanında, İsa aleyhisselam beşikte iken konuşmuş, çocukluğunda kendisinden çeşit çeşit gizli halleri, haber vermiştir. Bunların hepsi ondan meydana gelen belli başlı fevkalade hallerdir. İslâm âlimleri, herhangi bir peygamberden, peygamber olduğunun bildirilmesinden evvel görülen böyle alışılmışın yani âdetin üstünde olan hallere irhâs demişlerdir. İsa aleyhisselamın mûcizelerinden bazıları şöyledir: İsa aleyhisselam, Allahü tealânın izni ile mûcize olarak ölüleri diriltirdi. Bu hal pek çok defa vaki olmuştur. İsa aleyhisselam, bir gün bir yerden geçiyordu. Bir kabrin başında oturmuş ağlayan bir kadın gördü. Kadının haline acıyıp; - Ey Allahın kulu, sana ne oldu da ağlıyorsun? buyurdu. Kadın: - Bir tek kızım vardı, o da öldü. Ya burada öleceğim, yahut onu benim için diriltinceye kadar buradan ayrılmayacağım, diye Rabbime söz verdim. Bakalım ne olacak, dedi. İsa aleyhisselam; - Onu görsen, buradan ayrılır mısın? buyurdu. Kadın; - Evet, dedi. Bunun üzerine İsa aleyhisselam iki rekat namaz kıldı. Sonra gelip, kabrin yanına oturdu ve; - Ey kızcağız! Rahmân olan Allahü teâlânın izni ile kalk ve kabrinden çık! dedi. Kabir sallandı. İkinci defa seslendi. Kabir, Allah'ın izni ile yarıldı. Bir daha seslendi. Kızcağız, başındaki toprakları saçarak çıktı!..