Hz. Musa saraydan ayrıldı

A -
A +

Allahü teâlâ, Musa aleyhisselamın gözlerine öyle bir güzellik vermişti ki, kendisini görenin, onu sevmemesi, ona âşık olmaması mümkün değildi. Bu hususta ayet-i kerimede mealen, ([Ya Musa! Sevilmen] ve benim nezaretimde yetiştirilmen için, sana, kendimden sevgi verdim.) [Tâhâ 39] buyuruldu. Müfessirler; yukarıdaki ayet-i kerimenin meali; "Her görene seni sevdirdim. Hatta Firavuna seni sevdirdim de, onun şerrinden, zararından kurtuldun. Asiye binti Müzâhim de seni sevdi ve evlât edindi." şeklindedir, demişlerdir. Hazreti Musa bu şekilde Firavunun sarayında yetişti, büyüyüp gelişti. İnsanların çoğu, Firavunun oğlu zannedip, süt çocuğu olarak geldiğini bilmezlerdi. Çok kimse onun sebebiyle haksızlıktan ve alay edilmekten kurtuldu. Kırk yaşına gelince, akrabalarını öğrenip, onların yanına gitti. Onları ziyaret etti. Musa aleyhisselâm rüşd ve olgunluğa kavuşup, kendine ilim ve hikmet verilince, Firavunun dininin bâtıl, bozuk olduğunu bildi. Zaten Allahü teâlâ, diğer peygamberler gibi onu da muhafaza etmiş, Allahü teâlâdan başkasına ibadet etmek bir yana, böyle şeylere hiç yaklaşmamıştı. Hikmet ve ilim verilince, Firavunun ve çevresinin dinlerinin bozukluğunu, daha iyi anladı. Hazreti Asiye'nin her türlü gayretine, yatıştırmaya çalışmasına rağmen, Firavun ve onun kavmi olan Kıbtîler, Hazreti Musa'yı aralarından ayırmaya, yanlarından uzaklaştırmaya çalıştılar. Korkutmaya kalkıştılar. Hazreti Musa da onların arasından ayrılıp çıktı. Bu sebeple, Firavunun bulunduğu beldeye, gizlice girerdi. Çünkü Kıbtîler tehdit ediyorlardı. Bir de onlar her kötülüğü yapabilirlerdi. Hazreti Musa, birgün Münif isimli bir beldede, Mısırlı bir Kıbtî kâfirinin, İsrailoğullarından birine işkence ettiğini gördü. İşkence gören Sâmirî isminde biri, hasmı da Fâtûn isminde Firavunun ekmekçisi idi. Sâmirî, kendine haksızlık yapan Mısırlıya karşı, Hazreti Musa'dan yardım istedi. Musa aleyhisselâm Sâmirî'yi onun elinden kurtarmaya çalıştı. Oradan uzaklaştırmak için eliyle Kıbtînin göğsüne vurunca, adam düşüp ölüverdi. Hazreti Musa yaptığı bu işten mahcup oldu ve Allahü teâlâya şöyle niyazda bulundu: - Bu maktulün yaptığı iş, aşikâre azdırıcı bir düşman olan şeytanın amellerindendir. Ya Rabbi! Senin emrin olmadan o Kıbtînin ölümüne sebep olmakla ben nefsime yazık ettim. Benim hatamı magfiret eyle!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.