Nu'mân hazretlerinin rivâyet ettiği hadîs-i şerifte, Resûlullah Efendimiz buyurdular ki: "Allahü teâlândan mi'râcda sual ettim.. Dedim, yâ Rabbî, Benden sonra benim eshâbım aralarında ihtilâf ederler. Ve aralarına ihtilâf salarlar. Sen o hilâf edenlere ve ihtilâf salanlara ne yaparsın. O kimselerden ba'zısı diğerinin sözünü tutar. Ba'zısı bir başkasının sözünü tutar. Allahü teâlâ buyurdu: "Ey benim Habîbim, Senin Eshâbın benim katımda yıldızlar gibidir. Ba'zısı ba'zısından nûrludur. Aralarında olan ihtilâflardan dolayı onları affederim. Her kimse ki, onlardan birisinin kavliyle ve fetvâsıyla amel eder ve yol giderse, hidâyet üzeredir. O yolu hidâyet ile süslemişim." Abdullah bin Abbâs'ın rivâyet ettiği hadîs-i şerifte; Resûlullah Efendimiz buyurdular ki: "Benim Eshâbım Nûh aleyhisselâmın gemisi gibidir. Nûh aleyhisselâmın ümmetinden, Nûh aleyhisselâma îmân getirip, verdiği habere i'tikâd edip, emrine uyup gemiye binen, dünyada tûfan azâbından, âhırette, Cehennem azâbından ve hicrândan, mahrûmlukdan emîn oldu. Her kim ki, Nûh aleyhisselâm hazretlerine îmân getirmedi ve i'tikâd ile emrine uymayıp, gemiye girmedi, dünyada tûfandan boğulmağa mübtelâ olup ve âhırette mahrûmluğa, hicrâna ve azâba düçâr oldu . Böylece, benim ümmetimden her kim ki, eshâbıma muhabbet ederse, dünyada bid'at ve dalâlet deryâsına gark olmaktan halâs olur, kurtulur. Âhırette, ayrılık, mahrûmluk, hicrân azâbından selâmet bulur. Ümmetimden bir kimse, eshâbıma muhabbet etmeyip, benim eshâbım hakkındasöylediğim habere i'tikâd etmeyip, eshâbıma buğz ve adâvet etse, dünyada hâricî ve râfizî yolunu tutmuş, bid'at ve dalâlet tûfanında gark olmuştur, boğulmuştur. Âhırette hüsrân ve nedâmet ve hicrân acısına gömülüp, artık, kurtuluş ümîdi kalmaz." Yine bir hadîs-i şerifte, Resûlullah Efendimiz buyurdular ki: "Ebû Bekr'in günlerinden bir gün, Ömer'in kendi günlerinden ve kendi vaktinden kıyâmete kadar olan günlerden hayırlıdır. Ömer'in günlerinden bir gün, Osman'ın bütün günlerinden ve kendi zamanından kıyâmete kadar olan günlerden hayırlıdır. Osman'ın aynı şekilde. Alî'nin günlerinden bir gün, bütün ümmetin kıyâmete kadar olan günlerinden hayırlıdır."