Zekeriyya aleyhisselâm, Allahü teâlânın kendisine evlad ihsan edeceği müjdesine sevinip şöyle münacatta bulundu: - Ya Rabbi! Bana vadettiğin çocuğun olacağına delil ve alâmet olmak üzere, bu gönlüme yerleşmesi ve kalbimin, bana vadettiğin şeyde mutmain olması için bir nişan ver. O alâmetle bu nimeti şükürle karşılayayım. Allahü teâlâ Zekeriyya aleyhisselâmın duasını kabul ederek buyurdu ki: - Senin için alâmet, birbiri ardınca üç gece ve gündüz insanlarla konuşamamandır. Yahya aleyhisselâm ana rahmine düşünce, Zekeriyya aleyhisselâm konuşamaz oldu. Meramını ancak işaretle anlatabiliyordu. O, bu üç gün içinde devamlı ibadet ve zikirle meşgul oldu. Cenab-ı Hakka karşı hamd ve şükür vazifesini yerine getirdi. Müddet tamam olunca, Yahya aleyhisselâm dünyaya geldi. Yahya aleyhisselâmın doğumu ile, Zekeriyya aleyhisselâm ve ailesi sevince gark oldular. Yahya aleyhisselâmdan altı ay sonra, İsa aleyhisselâm dünyaya geldi. İsrailoğulları, İsa aleyhisselâm beşikteyken, Allahü teâlânın kudretiyle konuşmasına rağmen, onun babasız dünyaya gelmesiyle ilgili olarak, Zekeriyya aleyhisselâma iftira ettiler. Zekeriyya aleyhisselâmı öldürmek üzere aramaya başladılar. Yahudilerin iftiralarını ve kendisini öldürmek istediklerini haber alan Zekeriyya aleyhisselâm, Yahudilerin bulundukları yerden uzaklaştı. Yahudiler, onu yakalamak için peşine düştüler. Zekeriyya aleyhisselâm Beyt-ül-Makdis yakınlarında ağaçlı bir bahçeye girdi. Bir ağacın yanından geçerken, ağaçtan ses geldi: - Ey Allahın peygamberi! Bana gel! Ağaç yarıldı ve Zekeriyya aleyhisselâm içine girdikten sonra tekrar kapanarak, onu gizledi. İsrailoğulları, Zekeriyya aleyhisselâmın izini takip ettikleri hâlde, onun nereye gittiğini anlayamadılar. O sırada şeytan gelerek, onlara dedi ki: - Bu ağacı testere ile kesin, burada ise meydana çıkar. Yoksa ne kaybedersiniz ki? Kâfirler o ağacı biçerek Zekeriyya aleyhisselâmı şehit ettiler. Zekeriyya aleyhisselâmın türbesi Halep'tedir.