"İ­man nu­ru i­le dol­dur­du­lar!"

A -
A +

Ha­fız Ömer bin Mu­ham­med Er­bi­li (Ve­si­le) ki­ta­bın­da­ki ha­dis-i şe­rif­te, "Al­la­hü tea­la si­ze na­ma­zı, ze­ka­tı ve oru­cu farz et­ti­ği gi­bi, Ebu Be­kir'i, Ömer'i, Os­man'ı ve Ali'yi sev­me­yi de farz ey­le­di" bu­yu­rul­du. Ab­dul­lah ib­ni Adiy'in bil­dir­di­ği, Mü­na­vi­de ya­zı­lı ha­dis-i şe­rif­te, "Ebu Be­kir'le Ömer'i sev­mek iman­dan­dır. On­la­ra düş­man­lık mü­na­fık­lık­tır" bu­yu­rul­du. İmam-ı Tir­mü­zi bu­yu­ru­yor ki: Re­su­lul­la­hın ya­nı­na bir ce­na­ze ge­ti­ril­di. Na­ma­zı­nı kıl­ma­dı ve; "Bu adam Os­man'a düş­man idi. Onun için, Al­la­hü tea­la da, bu­na düş­man­dır" bu­yur­du. Tev­be su­re­si­nin yüz­bi­rin­ci aye­tin­de mea­len, "Mu­ha­cir­le­rin ve En­sa­rın ön­ce ima­na ge­len­le­rin­den ve On­la­rın yo­lun­da gi­den­ler­den Al­lah ra­zı­dır. On­lar da Al­lah­tan ra­zı­dır­lar. Al­lah, On­lar için Cen­net­ler ha­zır­la­dı" bu­yu­rul­du. İlk üç ha­li­fe, ön­ce ima­na ge­len­ler­den­dir. Haz­re­ti Mu­avi­ye ile Amr ib­ni As da, On­la­rın yo­lun­da olan­lar­dan­dır. Bu din bü­yük­le­ri­ne dil uza­tan­lar, ayet-i ke­ri­me­ye ve ha­dis-i şe­rif­le­re kar­şı gel­miş ol­mu­yor­lar mı? Su­re-i Feth­de mea­len bu­yu­ru­yor ki: "Mu­ham­med "aley­his­se­lam" Al­la­hü te­ala­nın Pey­gam­be­ri­dir ve Onun­la bir­lik­te bu­lu­nan­la­rın (ya­ni Es­ha­bı ki­ra­mın) hep­si, ka­fir­le­re kar­şı şid­det­li­dir­ler. Fa­kat, bir­bir­le­ri­ne kar­şı mer­ha­met­li, yu­mu­şak­tır­lar. Bun­la­rı çok za­man rü­ku­da ve sec­de­de gö­rür­sü­nüz. Her­ke­se dün­ya­da ve ahi­ret­te her iyi­li­ği, üs­tün­lü­ğü, Al­la­hü te­ala­dan is­ter­ler. Rıd­va­nı, ya­ni Al­la­hü te­ala­nın ken­di­le­ri­ni be­ğen­me­si­ni de is­ter­ler. Çok sec­de et­tik­le­ri yüz­le­rin­den bel­li olur. On­la­rın hal­le­ri, şe­ref­le­ri böy­le­ce Tev­rat'ta ve İn­cil'de bil­di­ril­miş­tir. İn­cil­de de bil­di­ril­di­ği gi­bi, on­lar, eki­ne ben­zer. İn­ce bir fi­liz yer­den çı­kıp ka­lın­laş­tı­ğı, yük­sel­di­ği gi­bi, az ve kuv­vet­siz ol­duk­la­rı hal­de, az za­man­da et­ra­fa ya­yıl­dı­lar. Her ta­ra­fı iman nu­ru ile dol­dur­du­lar. Her­kes fi­li­zin ha­li­ni gö­rüp, 'az za­man­da na­sıl bü­yü­dü' di­ye­rek, şa­şır­dık­la­rı gi­bi, hal ve şan­la­rı dün­ya­ya ya­yı­lıp, gö­ren­ler hay­ret et­ti ve kâ­fir­ler kız­dı­lar." Bu ayet-i ke­ri­me, yal­nız in­di­ği za­man­da bu­lu­nan Es­ha­bın de­ğil, son­ra ima­na ge­le­cek olan­la­rın da şa­nı­nı bil­dir­mek­te­dir. Bi­lin­di­ği üze­re Haz­re­ti Mu­avi­ye de, din-i İs­la­mın ya­yıl­ma­sı­na çok hiz­met eden bir sa­ha­bi­dir. Al­la­hü te­ala­nın bu medh ve se­na­la­rı­na, her bir sa­ha­bi gi­bi, O da da­hil­dir. Tel: 0 212 - 454 38 21 www.mehmetoruc.com e-mail: mehmet.oruc@tg.com.tr

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.