En güzel ahlâk imanlı olmaktır. Bunun için imanlı olmanın kıymetini bilmeliyiz. Müslüman, imanın yok olmasına sebep olacağı sözbirliği ile bildirilmiş olan şeyleri bilerek istekle söyler veya yaparsa, dinden çıkar. Buna "Mürted" denir. Mürtedin, mürted olmadan önceki ibâdetleri ve sevapları yok olur. Tekrâr imana gelirse, zengin ise, yeniden hac etmesi lâzım olur. Namazlarını, oruçlarını, zekâtlarını kazâ etmesi lâzım olmaz. Mürted olmadan önce, kazâya bırakmış olduklarını kazâ etmesi lâzımdır. Çünkü, mürted olunca, önceki günahlar yok olmaz. Dinimize göre, mürted olanın nikâhı fesh olur, gider. İmana gelerek, tecdîd-i nikâh etmeden önceki çocukları veled-i zinâ olur. Kestiği, leş olur, yenmez. İmanının gitmesine sebep olan şeyden tövbe etmedikçe, yalnız (Kelime-i şehâdet) söylemekle veya namaz kılmakla, Müslüman olmaz. Mürted olacak şeyi yaptığını inkâr etmesi de tövbe olur. Tövbe etmeden ölürse, Cehennem ateşinde ebedî olarak azâb görür. Bunun için, küfürden çok korkmalı, az konuşmalıdır. Hadîs-i şerifte, "Hep hayırlı, faydalı konuşunuz. Yâhud susunuz!" buyuruldu. Ciddî olmalı, latîfeci, oyuncu olmamalıdır. Dîne, kanûnlara, akla, insanlığa uygun olmıyan şeyler yapmamalıdır. Kendisini küfürden muhâfaza etmesi için, Allahü teâlâya çok duâ etmelidir. Hadîs-i şerifte, "Şirkten sakınınız. Şirk, karıncanın ayak sesinden daha gizlidir" buyuruldu. Bu hadîs-i şerifteki şirk, küfür demektir. Bu kadar gizli olan şeyden korunmak nasıl olur denilince, "Allahümme innî e'ûzü bike min en-üşrike bike şey-en ve ene a'lemü ve estağfirüke li-mâ lâ-a'lemü inneke ente allâmülguyûb" duasını okuyun, buyuruldu. Her müslüman, sabah ve akşam, bu îman duâsını okumalıdır: Sabah duâsı gece yarısında okumaya başlanır. Akşam duâsı öyleden başlar. Bu duâyı sabâh ve akşam çok okumalıdır. Kâfirlerin, Cehennem ateşinde sonsuz azâb görecekleri, Cennete hiç girmiyecekleri söz birliği ile bildirilmişdir. Kâfir, dünyada sonsuz yaşasaydı, sonsuz kâfir kalmak niyyetinde olduğu için, cezâsı da sonsuz azâbdır. Allahü teâlâ, herşeyin hâlikı, sâhibidir. Mülkünde dilediğini yapması hakkıdır. Ona, niçin böyle yaptın demeğe kimsenin hakkı yoktur. Bir şeyin sâhibinin, o şeyi dilediği gibi kullanmasına zulm denmez. Allahü teâlâ, Kur'ân-ı kerîmde, zâlim olmadığını, hiçbir mahlûkuna zulüm yapmadığını bildirmektedir.