İnsan nasıl mahrum kalır?

A -
A +

Bütün varlıklardan birer örnek, insanın yapısında vardır. İnsan, kendisinde bulunan her parçadan dolayı bütün varlıklara bağlanmıştır. Onda her varlıktan birer parça bulunması, onun herşeye bağlanmasına ve bunun sonucu olarak, Allahü teâlâdan uzaklaşmasına sebep olmuştur. Çeşitli bağlılıkları sebebi ile, insanın Allahü teâlâdan uzaklığı, herşeyin uzaklığından daha çok olmuştur. Herşeyden daha çok mahrûm olmuştur. Allahü teâlânın yardımı ile, kendini bu dağınık bağlılıklardan toparlarsa, yalnız Ona bağlanırsa, büyük kurtuluşa kavuşmuş olur. Böyle yapmazsa, yolunu sapıtmış, çok uzaklara düşmüş olur. İnsan, herşeyi kendisinde topladığı için, varlıkların en üstünü olmuştur. Yine bu topluluğu, onun herşeyden daha kötü olmasına yol açmıştır. Bu topluluğundan dolayı, tam bir ayna olmuştur. Fakat, bu âleme yüz çevirirse, çok lekelenir. Eğer, Allahü teâlâya dönerse, çok parlak olur. Aynası, herşeyin aynasından daha çok gösterir. İnsanın, bu çeşidli bağlantılardan büsbütün kurtulabilmesi, yalnız Allahın resûlü Muhammed Mustafâ'ya nasîb olmuştur. Bundan sonra, başka Peygamberler ve Nebîler, derece derece kurtulmuşlardır. Bu nimete kavuşabilmek için peygamberler gibi sıkıntılara dayanaklı olmak lazımdır. Kalbinde sevgi taşıyanların sıkıntı ve üzüntü çekmeleri lâzımdır. Ahıreti tercih edenlerin dertlere, sıkıntılara alışması lâzımdır. Şair ne demiş: Seni sevmek, dert ve gam tatmak içindir,/ Yoksa, rahat ettirecek şeyler çoktur. Sevgili, sevenin çok üzülmesini ister. Böylece, kendinden başkasından büsbütün soğumasını, kesilmesini bekler. Sevenin rahatlığı, rahatsızlıktadır... Bu yolda istirahat aramak, kendini sıkıntıya atmaktır. Bütün varlığını sevgiliye vermek, ondan gelen herşeyi seve seve kapmak acısını, ekşisini, kaşları çatmadan almak lâzımdır. Allah aşkı içinde yaşamak böyle olur. Herkes elinden geldiği kadar böyle olmalıdır. Yoksa, gevşeklik hâsıl olur. Bu işin temeli, sevmek ve dine sıkı bağlanmaktır. Çocuklar gibi, cevizlerle ve kozalakları ile oyalanmamaktır. Çok yüksekleri aramalıdır. İş, bunlardan başkadır. Bunlar, hep rüyâ ve hayaldir. Bir kimse rüyâda kendini pâdişâh görebilir. Fakat gerçekte pâdişâh değildir...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.