İmâm-ı Begavî buyuruyor ki: Meâl-i şerîfi "Her şeyi yaratan Rabbinin ismi ile oku!" olan, Alak sûresindeki âyet-i kerîme, Resûlullah Efendimizin baht-ı hümâyûn ve şân-ı şerîfleri hakkındadır. Meâl-i şerîfi, "İnsanı alaktan yarattı" (kan pıhtısından yarattı) olan âyet-i kerîme Ebû Bekr-i Sıddîk'ın şân-ı şerîfleri hakkındadır. Meâl-i şerîfi "Oku, Rabbin ekremdir"olan âyet-i kerîme; Ömer-ül Fârûk'un şân-ı şerîfleri hakkındadır. Meâl-i şerîfi "O kimse ki kalem ile ta'lîm etti" olan âyet-i kerîme, Osmân bin Affân'ın şân-ı şerîfleri hakkındadır. Meâl-i şerîfi "İnsana bilmediğini bildirdi" olan âyet-i kerîme, Hazreti Ali bin Ebî Tâlib'in "keremallahü vecheh" şân-ı şerîfleri hakkındadır. Âlimlerin ekserîsi, bunun üzerindedir ki, Resûlullah Efendimiz üzerine nâzil olan bu sûrenin o beş âyet-i kerîmesinden, Onun fadlı ve şerefi anlaşılmalıdır. Abdullah bin Amr bin âs buyurdu ki, Resûlullah Efendimize dedim ki: "Sizden işittiğim hadîs-i şerîfleri yazayım mı?". Buyurdular ki: "Yaz ki, Allahü teâlâ böyle buyurur: "Kalem ile ta'lîm etti. İnsana bilmediğini öğretti." Allahü teâlâ, Resûlullah Efendimizi ve Dört Halifeyi, Sûre-i Fâtiha'da yâd etmiştir ve buyurmuştur. Bismillâhirrahmânirrahîm. Elhamdülillahi rabbil'âlemîn. Bu âyet-i kerîme Resûlullah Efendimizin şân-ı şerîfleri hakkındadır. Delîl odur ki; Allahü teâlâ, meâl-i şerîfi "Seni ancak âlemlere rahmet olarak gönderdik" olan âyet-i kerîmede buyurmuştur. "Errahmânirrahîm." Bu âyet-i kerîme Ebû Bekr-i Sıddîk'ın şân-ı şerîfleri hakkındadır. Hücceti, delîli, Resûlullah, "Ümmetimin en çok merhametlisi Ebû Bekr'dir" buyurmuştur. Fâtihâ sûresinin üçüncü âyet-i kerîmesi, Ömer-ül Fârûk'un şân ve şerefi hakkındadır. Delîli o hadîs-i şerîftir ki, Resûlullah Efendimiz buyurdu: "Allah'ın dininde en kuvvetliniz, Ömer-ibnül Hattâb'dır." Fâtihâ sûresinin dördüncü âyet-i kerîmesi, Osmân bin Affân'ın şân-ı şerîfleri hakkındadır. Resûlullah Efendimiz buyurmuştur: "Hayâda en sâdık olanınız, Osmân bin Affân'dır." Fâtihâ sûresinin beşinci âyet-i kerîmesi, Ali bin Ebî Tâlib'in şân-ı şerîfleri hakkındadır. Fahr-i âlem Efendimiz; "Ümmetimin en çok ikrâm edeni ve âlimi, Ali bin Ebî Tâlib'dir" buyurmuştur. Sûre-i Fâtihâ'nın geri kalan âyet-i kerîmesi, Allahü teâlânın gadab ettiği ve dalâlette kalan kimseler, Yahudiler, Hıristiyânlar, bozuk kimseler hakkındadır.