Hazreti Musa ve beraberindekilerin, denizi selâmetle geçtikleri; Firavun ile ordusunun da helâk olduğu o gün, Muharrem ayının onuncu günü, yani Aşure Günü idi. Musa aleyhisselâm ve yanındakiler, bu nimete şükür olarak, o gün oruç tuttular. İsrailoğulları, karşı tarafta, sahilde, yüksekçe bir yere çıkmışlardı. Denizde açılmış yolların kapanmasıyla hâsıl olan hengâmeyi ve dalgaların seslerini duyup, Musa aleyhisselâma sordular: "Bu sesler nedir?" Musa aleyhisselâm onlara buyurdu ki: "Allahü teâlâ, Firavun'u ve beraberindekilerin hepsini denizde boğup helâk etti." İsrailoğulları, bulundukları yüksekçe yerden, Firavun ve kavminin helâk oluşlarını seyrederek, hâdiseyi gözleriyle gördüler. İsrailoğullarından bir kısmı gördükleri zulmün etkisi ile Firavun'un öldüğüne bir türlü inanamıyordu. Allahü tealanın izni ile deniz, üzerinde zırhı ile Firavun'un cesedini kıyıya attı. İsrailoğulları da onu tanıyarak öldüğüne kesin inandılar. Bundan sonra ise cesedi tekrar sulara karıştı. Ayet-i kerimelerde mealen buyuruldu ki: (Ey Benî İsrail! Hatırlayın şu zamanı ki, biz, o zamanda sizin deryaya girmeniz sebebiyle, denizi on iki ayrı yola ayırıp, sizi kurtardık. Firavun ve takımını da denizde gark ettik ve siz de onların nasıl boğulup helâk olduklarını sahilden seyrediyor, onlara bakıyordunuz.) [Bekara 50] ([Ey Firavun!] Bugün senin cesedini denizden çıkarıp kurtarırız ki, senden sonra gelenlere ibret olsun. Fakat, insanların çoğu, bizim alâmet ve âyetlerimizden gafillerdir. Tefekkür etmezler ve ibret almazlar.) [Yunus 92] Keşşaf Tefsiri'nde, yukarıda meali verilen Yunus Suresinin 92. ayet-i kerimesinin tefsirinde diyor ki: Seni deniz kenarında bir köşeye atacağız. Cesedini; tam, noksansız ve bozulmamış bir hâlde, çıplak ve elbisesiz olarak, senden asırlar sonra geleceklere bir ibret olmak üzere koruyacağız. (Firavun'un cesedi bir İngiliz araştırma ekibi tarafından, Kızıldeniz kenarında, kumlar arasında bulunarak İngiltere'ye götürülmüştür. Hâdisenin olmasından bugüne kadar üç bin sene gibi çok uzun bir zaman geçmiş olmasına rağmen, Firavun'un vücudu bozulmamış, etleri dökülmemiş, tüyleri kaybolmamıştır. Bu hâliyle ve secde eder vaziyette, Londra'daki meşhur British Müzesi'nde teşhir edilmektedir.)