Şu dört huy ile huylanan kimse, muhsinler, yanî iyiler zümresinden olur: 1- Zenginlikte zekât, darlıkta sadaka vermek. 2- Gazab zamanında gazabını ve hırsını yenmek. 3- Başkasının aybını görünce, onu açmayıp, kapatmağa çalışmak. 4- Hizmetçiye, ehline, evlâd ve akrabâya ihsân ederek onları hoş tutmak. Susamış kimseye su vermek de çok sevâbdır. Peygamberimiz "sallallahü aleyhi ve sellem" buyurdu ki, "Allahü teâlâ, Cebrâîl aleyhisselâma sordu: Yer yüzüne insen ne iş yapardın? Cebrâîl aleyhisselâm cevap verdi: Yâ Rabbî! Yapacağım amel, sence ma'lûmdur. Dört şey yapardım: 1- Susamış kimselere su verirdim. 2- Çoluk çocuğu fazla olana yardım ederdim. 3- İki dargın arasını bulurdum. 4- Müslümanların ayıplarını kapatırdım." Yine Resûlullah efendimiz buyurdu ki: "Susamış bir kimseye su içirenlerin amel defterine yetmiş senelik sevâb yazılır. Eğer su bulunmadığı yerde içirirse, İsmâil aleyhisselâm evlâdından birini kâfir elinden kurtarıp âzâd etmiş gibi sevâb verilir." Her zaman çok iyilik yapmalıdır. Hak teâlâ hazretleri hayırlı iş yapan kullarını çok sever. Resûlullah "sallallahü aleyhi ve sellem" buyurdu ki: "Bir kimse bir fakîre bir lokma yemek verse, lokma o kimseye beş şey ile müjde eder: 1- Bir tane idim, beni çoğalttın. 2- Ben küçük iken, beni büyüttün. 3- Düşman iken, beni dost eyledin. 4- Fânî, yok olmak üzere iken, beni bâkî, sonsuz kalıcı eyledin. 5- Şimdiye kadar sen beni muhâfaza ederdin. Bundan sonra ben seni muhâfaza ederim." Sadaka ve zekât vermekle mal eksilmez, artar. Abdürrahmân ibni Avf "radıyallahü anh", Peygamber aleyhisselâmdan işiterek buyurdu ki: Üç şeye yemîn ederim: 1- Zekât vermekle mal eksilmez, çoğalır. 2- Zulmedilen kimse, zâlime hakkını bağışlarsa, Hak teâlâ, kıyâmet gününde bu kulun derecesini yükseltir. 3- Dâimâ isteyici olan kimseyi, Hak teâlâ fakîrlikden kurtarmaz.