İyilikler, ihsanlar herkese!

A -
A +

İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki: "Allahü teâlânın feyizleri, nimetleri, ihsanları, yani iyilikleri, her an, insanların iyisine, kötüsüne herkese gelmektedir. Herkese mal, evlat, rızık, hidayet, irşat ve selamet ve daha her iyiliği fark gözetmeksizin göndermektedir. Kullarının küfürlerini, günahlarını yüzlerine vurmuyor. Kendisine karşı gelenlerin, inkâr edenlerin, günah işleyenlerin rızıklarını kesmiyor. Dünya için çalışanlara karşılıklarını, fark gözetmeksizin veriyor. Fark, bunları kabulde, alabilmekte ve bazılarını da alamamak suretiyle, insanlardadır. Allahü teâlâ, kullarına zulmetmez, haksızlık etmez. Onlar, kendilerini azaba, acılara sürükleyen bozuk düşünceleri, çirkin işleri ile, kendilerine zulüm ve işkence ediyorlar. Hâşâ, zulmetmez kuluna, Hüdası, herkesin çektiği, kendi cezası!.. İnsanların, Allahü teâlâdan gelen nimetlere nail olmamaları, Ondan yüz çevirdikleri içindir. Yüz çeviren, elbette bir şey alamaz. Ağzı kapalı bir kap, nisan yağmuruna elbette kavuşamaz. Evet, yüz çeviren birçok kimsenin, nimetler içinde yaşadığı görülüp, mahrum kalmadıkları zan olunuyor ise de, bunlarda nimet olarak görülenler, hakikatte azap ve felaket tohumlarıdır. Mekr-i ilahi ile, istidrac olarak, yani Allahü teâlânın aldatarak, nimet şeklinde gösterdiği musibetlerdir. Hak teâlâdan yüz çevirenlere verilen dünyalıklar, hep haraplıktır, felakettir. Şeker hastasına verilen tatlılar, helvalar gibidir. Onu bir an evvel helake sürükler. Allahü teâlâ, bizleri, böyle olmaktan korusun!" Bunun gibi, elmaya ve bibere aynı şekilde parladığı halde, elmayı kızartınca tatlılaştırır; biberi kızartınca acılaştırır. Tatlılık ve acılık hep güneşin parlaması ile ise de, aralarındaki fark, güneşten değil, kendilerindendir. Allahü teâlâ, bütün insanlara çok acıdığı için ve bir ananın yavrusuna olan merhametinden daha çok acıdığı için, dünyanın her tarafındaki, her insanın, her ailenin, her cemiyetin ve milletin, her zamanda ve her işlerinde nasıl hareket etmeleri lazım geleceğini, dünyada ve ahirette rahat etmeleri ve seadet-i ebediyyeye kavuşmaları için, işlerini ne yolda yürütmeleri ve nelerden kaçınmaları lazım geldiğini, İslamiyet ile bildirdi. Tel: 0 212 - 454 38 21 www.mehmetoruc.com e-mail: mehmet.oruc@tg.com.tr

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.