Peygamberimiz Muhammed aleyhisselamın bir üstünlüğü de, kabirden ilk önce onun kalkacak olmasıdır. Üzerinde Cennet elbisesi bulunacaktır. Burak üzerinde mahşer yerine gidecektir. Elinde "livâ-ül-hamd" denilen bayrak olacaktır. Peygamberler ve bütün insanlar bu bayrağın altında duracaktır. Hepsi, bin sene beklemekten, çok sıkılacaklardır. Önce Âdem, sonra Nûh, sonra İbrâhîm ve Mûsâ ve İsâ peygamberlere "aleyhimüssalevâtü vetteslîmât" gidip, hesaba başlanması için şefaat etmelerini dileyeceklerdir. Her biri, birer özür bildirerek, Allahü teâlâdan utandıklarını, korktuklarını söyleyecekler, şefaat edemeyeceklerdir. Sonra, Resûlullaha gelip yalvaracaklardır. Secde edip, duâ edecek ve şefaati kabul olacaktır. Önce, Onun ümmetinin hesabı görülecek, önce sırâttan geçecekler ve Cennete gireceklerdir. Her gittiği yeri nûrlandıracaklardır. Hazret-i Fâtıma sırâttan geçerken "Herkes gözlerini kapasın! Muhammed aleyhisselâmın kızı geliyor" denecektir. Dünyanın her yerinde Resûlullaha "sallallahü aleyhi ve sellem" salevât okuyan müslümanları işiten melekler, kabrine gelip haber verirler. Kabrini her gün binlerce melek ziyâret eder. Ümmetinin amelleri ve ibâdetleri her sabâh ve akşam kendisine gösterilir. Bunları yapanları da görür. Günah işleyenlerin af olması için duâ eder. Kabrini ziyâret etmek, kadınlara da müstehâbdır. Başka kabirleri ise, yalnız tenha zamanlarda ziyâret etmeleri câizdir. Resulullah Efendimiz, beş yerde şefaat edecektir: Birincisi (Makâm-ı Mahmûd) denilen şefaatı ile, bütün insanları mahşerde beklemek azâbından kurtaracaktır. İkincisi, şefaatı ile, çok kimseyi hesapsız Cennete sokacaktır. Üçüncüsü, günahı çok olan mü'minleri Cehennemden çıkaracaktır. Dördüncüsü, sevabı ve günahı müsâvî olup, (A'râf) denilen yerde bekleyenlerin Cennete gitmelerine şefaat edecektir. Beşincisi, Cennette olanların derecelerinin yükselmesine şefaat edecekdir. Şefaat ile hesaptan kurtardığı yetmiş bin kimsenin her birinin şefaatleri ile de, yetmişer bin kişi hesapsız Cennete girecektir.