"Kalk karşılık ver!"

A -
A +

Hazreti Hassan bin Sâbit şiirleri ile dine hizmet eden bir zat idi. Bir defasında kâfirlerin yüz karalarını ortaya koyan bir şiirini okuduktan sonra Peygamberimiz, "Ey Hassan, müşriklerin, kâfirlerin yüz karalarını ortaya koy! Cebrail seninledir. Eshâbım silâhla harb ettikleri gibi sen de dil ile harb et!" buyurdular. Hassan bin Sâbit hazretleri böylece cihâdın en kıymetlilerinden olan söz ile ve yazı ile cihad etmek şerefine ilk kavuşanlardan oldu. Cahiliyet devrinde ve Asr-ı saâdet'te Arabistan yarımadasında şiir ve edebiyatın pek büyük kıymeti, tesirleri ve rolü vardı. Araplar buna pek kıymet verir, övünürlerdi. Yarışmalar tertip eder, birincilik kazanan şairlerin şiirlerini Kâ'be'nin duvarlarında herkesin görebileceği şekilde asarlardı. Hicretin dokuzuncu senesinde Benî Temim kabîlesinden bir heyet, esirlerini almak için Medine'ye gelmişdi. Yanlarında en meşhur hatiplerini ve şairlerini de getirmişlerdi. Önce getirdikleri Utarid konuşup, kabilesini övdü. Buna karşı Peygamberimiz, Sâbit bin Kays'a, "Kalk bunun konuşmasına karşılık ver" buyurdu. Sâbit bin Kays ayağa kalkıp, Allahü teâlânın büyüklüğüne ve Peygamberimizin medhine dair bir konuşma yaptı. Onun bu hitabı gelen heyeti fevkalade bir tesir altında bıraktı. Sonra da gelen heyetin şairleri şiir okumaya başladı. Şairlerinden biri bir kaside okuyup, bitirince Peygamberimiz, Hassan bin Sâbit'e,"Kalk yâ Hassan bunun şiirine karşılık ver!" buyurdu. Hassân bin Sâbit, ayağa kalktı. Aynı vezin ve kafiyede uzun ve pek mükemmel bir şiir okudu. Bu şiirinde İslâmiyetin üstünlüğünü gayet açık bir ifade ile dile getirdi. Bunu dinleyen Temim heyeti ve bilhassa hatip ve şairleri hayret içinde kaldı. İleri gelenlerinden Akra bin Hâbis kendini tutamayıp, şöyle dedi: - Allaha yemin ederim ki, bu zâta, "Muhammed aleyhisselâma" her zaman O'na bizim bilemediğimiz bir yardım gelmektedir. O, muhakkak muvaffak olacaktır. Her şeyde, herkese üstün gelecektir. Onun hatibi ve şâiri, bizim hatibimizden ve şâirimizden üstündür. Sesleri de seslerimizden daha canlı ve gürdür. Akra bin Hâbis bu sözleri söyledikten sonra Peygamberimizin yanına yaklaştı ve Kelime-i şehâdeti söyleyerek Müslüman oldu. O Müslüman olunca bu heyette bulunanların hepsi Müslüman oldu. Bunun üzerine Peygamberimiz hepsine birer hediye verdi. Onlardan alınmış olan bütün esirleri de serbest bıraktı.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.