Karıncanın nasihati!

A -
A +

Süleyman aleyhisselâm, karıncaların reisinin "Süleyman aleyhisselâm ve ordusu bize doğru geliyor. Çabuk yuvalarınıza girin! Bilmeden üstünüze basıp sizi öldürebilirler" sözünü, uzaktan duydu, tebessüm etti. Bunun üzerine, karıncalar yuvalarına girinceye kadar, ordusunu vadiye bırakmadı. Hayvan bile reisi bulunduğu topluluğu korumaya çalışıyordu. İnsan için, karıncanın bu davranışında ibretler vardı. Zira insan da emri altındakileri korumalıydı. Çoban, güttüğü sürüyü her türlü tehlikeye karşı nasıl koruyorsa, cemiyetteki idareci olanlar da, idare ettikleri kimseleri korumalıydılar. Rivayete göre Süleyman aleyhisselam karıncayı yanına getirtti ve ona: -Karıncaları niçin sakındırdın? Beni zalim diye mi işittiniz? Yoksa benim adaletli bir Peygamber olduğumu bilimediniz mi? Ne için "Bilmeden üstünüze basıp sizi öldürebilirler" dedin, diye sordu. Karınca: -Ey Allahın Peygamberi! Benim sözümdeki "Bilmeden" kaydını işitmediniz mi? Bununla beraber benim, maksadım ancak kalblerin kırılması idi. Sana bakmakla meşgul olup, Allahü tealayı tesbihten geri kalmaktan korktum, dedi. Süleyman aleyhisselam: -Bana öğüt ver, dedi. Karınca: -Babana Davud isminin niçin konulduğunu biliyor musun? -Hayır bilmiyorum. -O kalb yarasını tedavi etsin diye verildi. Sana Süleyman isminin niçin konulduğunu biliyor musun? Göğsüne selamet verilinceye kadar dayansın ve baban Davud'a erişmeye müstahak olasın diye verilmiştir. Karınca bunları söyledikten sonra tekrar: -Allahü teala sana rüzgarı ne için uysal kıldığını biliyor musun? Diye sordu. Süleyman aleyhisselam; -Hayır, bilmiyorum, dedi. Karınca: -Dünyanın tümünün esen, gelip geçen bir yelden ibaret bulunduğunu sana haber vermek için, dedi. Süleyman aleyhisselam karıncanın bu sözlerine gülümsedi...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.