Resulullah efendimiz, oruç tutmanın sevabının diğer ibadet gibi olmadığını bildirirdi. Çünkü, Allahü teâlâ, orucun sevabı için, "Karşılığını ben veririm" buyurmuştur. Bu farkı Peygamber efendimiz şöyle bildirmiştir: "Ameller, Allahü teâlâ katında yedidir. İkisi vacibi gerektirir. İkisi misli iledir. Birisi on kattır. Birisi yediyüz mislidir. Birisinin sevabını ise Allahü teâlâdan başka kimse bilmez. Vacibi gerekli kılan amellerden birincisi şudur ki, Allahü teâlâya ortak koşmadan ihlasla kulluk yapana cennet vacip olur. Ortak koşarak ölene ise cehennem vacip olur. Misli ile olan amelden birincisi, günah işleyene misli ile karşılık verilir. Diğeri ise, iyi amel için niyet ettiği şeyi yapamayana, yapmış gibi sevap verilir. Bire on verilen amel, iyiliklerin sevabıdır. Kötülüklerin günahının aksine, iyiliklere bire on sevap verilir. Bire yediyüz sevap verilen amel, helal malından Allah yolunda vermektir. Sevabını yalnız Allahü teâlânın bildiği amel, Allah için tutulan oruçtur. Onun karşılığını Allahü teâlâdan başka kimse bilmez." Allahü teâlânın, "Âdemoğlunun her ameli kendisi için, yalnız orucu benim içindir" buyurması; kıyamet günü olunca, Allahü teâlâ kuluna hesap sorar. Öyle ki, hiç sevabı kalmaz. Yalnız orucu kalır. Bunun üzerine Allahü teâlâ, kulun ihtiyacı olan sevap kadar kendi fazlından ihsan edip, kulunu orucu sebebiyle cennete sokar. Oruç tutanın sevaplarını, elde ettiği dereceleri Efendimiz şöyle bildirir: "La ilahe illallah deyip, bu kelime-i tayyibe üzere vefat eden cennete girer. Allah için bir gün oruç tutup, bu minval üzere vefat eden cennete girer. Allah için sadaka verip, bu şekilde hayatı sona eren cennete girer." "Oruçlunun, akşam iftar zamanındaki duası reddolmaz." "Üç sınıf kimsenin duası reddolmaz: Oruçlunun iftar zamanındaki duası, adil devlet reisinin duası ve mazlumun duası." "Üç sınıf kimse vardır ki, Allahü teâlâ onların duasını geri çevirmez: İftar edinceye kadar oruçlunun duası, yardım olununcaya kadar mazlumun duası ve evine dönünceye kadar misafirin duası." "Her şeyin zekatı vardır, bedenin zekatı da oruçtur." Zekat veren, çok sevaba kavuştuğu gibi, malının kirinden de kurtulmuş olur. Oruç tutanın da bedeninde bulunan bazı hastalıklar yok olur.