Nuh aleyhisselam, peygamber olduğu kendisine bildirildikten sonra, kavmine nasihat etmeye, onları imana davet etmeye başladı. Muhammed aleyhisselam gibi, Hz. Nuh da peygamberliğinin ilk zamanlarında, gizliden gizliye insanları hak dine davet ediyordu. Yılmadan, gece-gündüz, gayret ederek çalıştı. Bir zaman sonra açıktan açığa insanları dine davet etmeye başladı. Kavminin ismi Benî Rasim idi. Onlara dedi ki: "Ey kavmim! Allahü teâlâya ibadet ediniz! İbadet edilecek Ondan başkası yoktur. Eğer Ona iman etmezseniz, kıyamet gününde size büyük bir azabın isabet etmesinden korkuyorum. Ben size Allahü teâlânın azabını haber veriyor ve azaptan kurtuluşun çaresini açıklıyorum. Allahü teâlâdan başkasına ibadet etmeyin! Bana muhalefet etmeniz hâlinde, bir gün, dünyada suda boğulmakla, ahirette ise ateş ile, üzerinize elem verici çok şiddetli bir azabın gelmesinden korkuyorum." Hazreti Nuh da, diğer bütün peygamberler gibi, çocukluğunda da, kavminin azgınlık ve taşkınlıklarına, bozuk işlerine kapılmamıştı. Çocukluk ve gençliğinden itibaren salih bir zat ve emin bir kimse olarak tanınmış ve hiç kimse, ondan bir sıkıntı ve rahatsızlık görmemişti. Buna rağmen bilhassa kavminin ileri gelenleri ona karşı çıktı. Çünkü onun söyledikleri, bu haddi aşmış kimselerin, habis zevklerine gem vuruyor ve bu kötü işlerden vazgeçmelerini emrediyordu. Bunun için Hz. Nuh'un davetine çok az kimse icabet etmişti. Nuh aleyhisselam bir bayram gününde kavminin yanına gitti. Onlar kendilerine göre bayram günü geldiğinde, bir yere toplanırlar, putlarını masaların üzerine dikerek, onlara kurban keserlerdi. Putların önünde secdeye kapanarak ibadet ederlerdi. Ayrıca içki içerler ve çalgı çalıp oynarlardı. Kadın erkek karışırlar, hatta hepsi çıplak olarak bir arada bulunur, zina yaparlar, her türlü ahlâksızlık ve rezaleti işlerlerdi. İşte böyle bir günde Hz. Nuh, onların bulunduğu yere vardı. Giderken de; "Allahım! Onlara karşı bana yardım eyle" diye duâ etti. Kendilerine yaklaştığında, yüksek sesle şöyle seslendi: "Ey kavmim! Allahü teâlâ tarafından, size nasihatçi olarak geldim. Sizi, Allahü teâlâya iman ve yalnız Ona ibadet etmeye davet ediyorum. İbadet edilecek Ondan başkası yoktur. Sizi, putlara ibadet etmekten men ediyorum. Allahü teâlâdan korkun, bana itaat edin!" Hazreti Nuh böyle söylerken, masaların üzerlerinde bulunan putların hepsi yere devrildi.