İslam büyükleri çok alçak gönüllü, mütevazı insanlar oldukları için herkesi kendilerinden yüksek ve faziletli görürlerdi. Yakınlarına bu konuda şöyle düşünmelerini tavsiye ederlerdi: Bir çocuk gördüğün zaman, bunun günahı yoktur, benim günahım vardır. Binaenaleyh bu çocuk benden daha faziletlidir. Bir yaşlı Müslüman gördüğün zaman, bu benden daha fazla ibadet eylemiştir, binaenaleyh benden daha faziletlidir. Bir İslam âlimi görünce, ben cahilim, bu benden ziyade âlimdir, öyle ise, benden daha faziletlidir. Bir cahil görünce, bu bilmeden günah işler. Fakat ben bilerek işlerim, öyle ise, bu benden efdaldir. Bir kâfir görsen, olur ki, dünyadan iman ile gider. Benim imanla gidip gitmeyeceğim ise, belli değildir. Şu halde, benden daha faziletlidir diye düşünmelisin! Müslümanlara karşı kibir yapmazsan, Hak teâlâ indinde yüksek derecelere vasıl olursun. Peygamberimiz "aleyhisselam" buyurdu ki: "O kimseye bakma ki, dinde senden aşağıdır, zira kendini beğenip, helak olursun. Dinde senden yukarısına bak ki, senden hayırlıdır. Malı çok olana bakma ki, Allahın kısmetine gazab edersin. Şu kimseye bak ki, yiyeceğini zahmet çekerek alın teri ile hazırlar, o zaman da, Hak teâlânın sana verdiği nimete şükredersin." Allah adamları her zaman çok iyilik yapılmasını, Hak teâlâ hazretleri hayırlı iş yapan kullarını çok sevdiğini söylerlerdi. Resulullah efendimiz buyurdu ki: "Bir kimse bir fakire bir lokma yemek verse, lokma o kimseye beş şey ile müjde eder: 1- Bir dane idim, beni çoğalttın. 2- Ben küçük iken, beni büyüttün. 3- Düşman iken, beni dost eyledin. 4- Fani, yok olmak üzere iken, beni baki, sonsuz kalıcı eyledin. 5- Şimdiye kadar sen beni muhafaza ederdin. Bundan sonra ben seni muhafaza ederim." Allahü teâlâdan korkan kimse, Onun emir ve yasaklarına riayet eder. Hiç kimseye kötülük etmez. Kendine edilen kötülüğe sabreder. Kusurlarına tövbe eder. Çalışırken, alışveriş ederken, kimsenin hakkını yemez. Tel: 0 212 - 454 38 21 www.mehmetoruc.com e-mail: mehmet.oruc@tg.com.tr