"Kisrâ öldürüldü!"

A -
A +

Resûlullah efendimiz zamanında, Acem hükümdarı (kisrası) Hüsrev'den Medine'ye elçiler geldi. Bir gün, bunları çağırıp, "Bu gece, Kisrânızı kendi oğlu öldürdü" buyurdu. Bir müddet sonra, oğlunun babasını öldürdüğü haberi geldi. Birgün, zevcesi hazret-i Hafsa'ya, "Ebû Bekir ile baban, ümmetimin idâresini ellerine alacaklardır" buyurdu. Bu sözle Ebû Bekr'in ve Hafsa'nın babası olan Ömerin "radıyallahü anhüm" halîfe olacaklarını müjdeledi. Hazret-i Ebû Hüreyre'yi Medine'de, zekât olarak gelmiş olan hurmaların muhâfazasına memur etmişti. Bir kimseyi hurma çalarken yakaladı. Seni Resûlullaha götüreceğim dedi. Hırsız, fakirim, çoluğum çocuğum çoktur diyerek yalvarınca, bıraktı, Ertesi gün, Resûlullah Ebû Hüreyre'yi çağırıp, "Dün gece bıraktığın adam ne yapmıştı?" dedi. Ebû Hüreyre anlatınca, "Seni aldatmış.Yine gelecektir" buyurdu. Ertesi gece yine geldi ve yakalandı. Tekrar yalvarıp, Allah aşkına bırak dedi ve kurtuldu. Üçüncü gece, tekrar gelip yakalanınca, yalvarmaları fayda vermedi. Beni bırakırsan, birkaç şey öğretirim, sana çok faydası olur, dedi. Ebû Hüreyre kabul etti. Gece yatarken, "Âyetel kürsî"yi okursan Allahü teâlâ seni korur, yanına şeytân yaklaşmaz dedi ve gitti. Ertesi gün, Resûlullah, Ebû Hüreyre'ye tekrar sorup cevâb alınca, "Şimdi doğru söylemiş. Hâlbuki kendisi çok yalancıdır. Üç gecedir kiminle konuştuğunu biliyor musun?" dedi. Hayır bilmiyorum deyince, "O kimse şeytân idi" buyurdu. Rum İmparatorunun orduları ile harb için (Mûte) denilen yere asker gönderdiğinde, sahâbeden üç emîrin arka arkaya şehîd olduklarını, kendisi, Medine'de minber üzerinde iken, Allahü teâlânın göstermesi ile görerek yanındakilere haber verdi. Mu'az bin Cebel'i "radıyallahü teâlâ anh" vâlî olarak Yemen'e gönderirken, Medine'nin dışına kadar uğurlayıp ona çok nasîhatlar verdi. "Seninle kıyâmete kadar artık buluşamayız" dedi. Mu'az Yemen'de iken Resûlullah "sallallahü aleyhi ve sellem" Medine'de vefât etti. Vefât ederken, kızı Fâtıma'ya, "Akrabâm arasında bana evvelâ kavuşan sen olacaksın" dedi. Altı ay sonra hazret-i Fâtıma vefât etti. Akrabâsından ondan evvel kimse vefât etmedi.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.