Köşkleri başlarına yıkıldı!

A -
A +

Ad kavmi, boy ve cüsse bakımından, başkalarından daha kuvvetli oldukları için diğerlerine zulmediyor, onları ezmeye çalışıyorlardı. Güçlü kuvvetli olmaları onların kibir ve inkâr yolunu tutmalarına sebep oldu. Kat'iyen o bozuk yoldan dönmediler. Allahü teâlâ, Kur'an-ı kerimde onların bu hâllerini haber verdi ki, insanlar ibret alsınlar, kavuştukları dünyalık nimetlere aldanmasınlar, ahirete yönelsinler, orası için hazırlıkta bulunsunlar. Nihayet sabah, buluttan rüzgâr esmeye başladı. Rüzgâr, gittikçe şiddetleniyordu. Esmeye başladığının ikinci gününde, ağaçları köklerinden söküp, havaya fırlatacak kadar oldu. Fırtına şiddetlendiği gibi, uğultusu ve soğuğu da devamlı artıyordu. Fırtınadan; yağmur yerine, tarifi mümkün olmayan şiddetli bir ses ve soğuk geliyordu. Adlılar, bu rüzgârın çok şiddetli olduğunu, develeri ve iri cüsseli insanları havaya uçurduğunu görünce, koşuşarak pek muhkem ve çok emin bildikleri muazzam köşklerine girip, kapılarını kilitlediler. Fakat rüzgâr çok şiddetli estiğinden, ne ev, ne de ağaç bırakıyordu. O muazzam evleri, muhteşem köşkleri söküp söküp havaya fırlattı ve içindekileri helâk etti. O uğultulu fırtına, Ad kavminin insanlarını tutundukları büyük ağaç ve kocaman kayalarla birlikte göz açıp kapayıncaya kadar, yerden kaldırıp, göklere çıkarıyor ve çok yükseklerden bırakıveriyordu. Bu dayanılmaz rüzgâr; "Bizden daha kuvvetli kim olabilir ki" diye büyüklük taslayanları, saman çöpleri gibi havada uçuruyor, onları yükseklere kaldırıyor, sonra her birini, o kadar yükseklikten yere, yüzüstü çarpıyordu. Sonra Allahü teâlâ rüzgâra emretti. Rüzgâr, Adlıların etraflarında bulunan kum tepelerini, onların üzerlerine yığdı. Yedi gece ve sekiz gün, bu kum yığınlarının altında inlediler. Allahü teâlâ yine rüzgâra emredince, rüzgâr, onların üzerlerinden kumları kaldırdı ve hepsini denize attı. Allahü teâlâ, Ad kavmine gelen şiddetli azabı bildirerek mealen buyuruyor ki: "Hûd'u (aleyhisselam) ve dinde ona tâbi olanları rahmetimizle kurtardık. Bizim ayetlerimizi yalanlayıp, mümin olmayanların ise silsile ve köklerini kestik." (A'raf: 72) "Biz de üzerlerine, dünya hayatında zillet ve rüsva olmak azabını tattırmak için, meş'um günlerde çok soğuk, kavurucu bir rüzgâr gönderdik. Onların ahiretteki azapları ise dünyadaki azaplarından elbette daha şiddetlidir. Onlar dünyada ve ahirette yardım da görmezler." (Fussilet: 16)

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.