Kötü ahlâk, kötü huy nedir? Kötü huyun tarifi, kişiye göre, topluma göre, inanca göre değişir. Meselâ, Hıristiyanlıkta, şarap içmek iyi sayıldığı, dinî âyinlerinde, kırmızı şarap içtikleri için, onlara göre şarap içmemek kötü huydur. Meselâ Hindular için, ineğe tapmamak, ona gereken saygıyı göstermemek kötü huydur. Dinimize göre ise, her ikisi de kötüdür. Bunun için önce neye göre iyi veya kötü, bunu bilmek lâzımdır. Müslümanın iyi veya kötüde ölçüsü, dinimizdir. Örf ve âdetler, kişilerin alışkanlıkları değildir. Dinimiz bir şeyin kötü olduğunu bildirmiş ise, bütün insanlar onu iyi bilse, Müslümanın düşüncesinde en ufak bir değişiklik olmaz. İnsana dünyada ve âhirette zarar veren her şey, kötü ahlâktan meydana gelmektedir. Yanî, zararların, kötülüklerin başı, kötü huylu olmaktır. En kötü huy Kötülüklerin en kötüsü, küfürdür. Yanî İslâm dininin son din, Muhammed aleyhisselamın son peygamber olduğuna inanmamaktır. Dinimize göre küfür o akadar kötü bir huydur ki, kâfirin hiçbir iyiliği, hayrâtı, hasenâtı, âhirette faydalı olmaz. Zulüm ile öldürülse bile kâfir, şehîd olmaz. Cennete girmez. Çünkü şartlarına uygun imânı olmayanın hiçbir iyiliğine sevâb verilmez. Bütün iyiliklerin temeli, son din İslamiyete inanmak ve dinin emirlerine uymaktadır. Dinin emirlerine uymak her şeyden önce gelir. İnsanların daha önceki dine aykırı örf ve âdetlerini terk etmesi, bir tarafa bırakması şarttır. Herkese, kötü ahlâktan uzaklaşması, yanî dinin emir ve yasaklarına uyması farzdır. Bunun için her Müslümanın yakınlarına, çevresine bu hususta nasîhat etmesi lazımdır. Haram işleyenlerin, bid'at sahiplerinin, kalblerini temiz zannetmeleri kendini ve Müslümanları aldatmaktır. Peygamber efendimiz, "Günaha devam edenlerin zamanla kalbi mühürlenir. O, artık sevap işleyemez olur" buyuruyor. Şems suresinde de, "Nefsini tezkiye eden (kötülüklerden temizleyip faziletlerle dolduran) kurtuldu. Nefsini günahta, dalalette bırakan zarar etti" buyuruldu. (Şems 9-10) Dünyada rahata, huzûra kavuşmak, kardeşçe yaşayabilmek, âhirette de, sonsuz azâbdan kurtulmak, ebedî ni'metlere, saâdetlere kavuşmak, ancak ve ancak İslam dinine uymakla olur. İmam-ı Rabbani hazretleri buyurdu ki: İslamiyet, dünya ve ahiretteki bütün saadetleri ele geçirten bir sermayedir. İslamiyet'in dışında aranılacak, imrenilecek hiçbir iyilik yoktur. Abdülhakim Arvasi hazretleri de, İslamiyet'in içinde hiçbir zarar yoktur. İslamiyet'in dışında hiçbir menfaat yoktur ve olamaz, buyurmuştur. Bazıları, ben dinin emirlerini yerine getirmiyorum, namaz kılmıyorum, fakat kalbim temiz, kötü ahlâklı değilim, diyorlar. Bu mümkün değildir. Kötü huylar, insanın kalbini, rûhunu hasta eder. Bu hastalığın artması, kalbin, rûhun ölümüne, yanî küfre sebep olur. Kişinin îmânı gider de, haberi bile olmaz. Küfür, kalbin, rûhun en büyük zehridir. Îmânı olmıyanın, "Kalbim temizdir. Sen kalbe bak" gibi sözleri, boş lâflardır. Her türlü günâhı işleyip de benim kalbim temiz demek kadar ahmakça bir söz olmaz. Çünkü, işlenen her günâh kalbi kirletir. Hadis-i şerifte, "Bir kimse, günah işlediği zaman kalbinde siyah bir nokta hasıl olur. Eğer tevbe ederse, o leke silinir. Tevbe etmeyip tekrar günah işlerse, o leke büyür ve kalbin tamamını kaplar, kalb, kapkara olur" buyuruldu. Kötü huyların ikincisi Kalb hastalıklarının şirkten, îmânsızlıktan sonra en kötüsü, bid'at işlemektir. Bid'atlardan sonra da günâhlardan sakınmamak gelir. Bid'at, Peygamber efendimiz ve Eshâbının zamanında yapılmayıp da daha sonra ortaya çıkartılan ve ibâdet olarak yapılan şeylerdir. Daha sonra da kötü huy olarak, günâh işlemek, insanların haklarına dikkat etmemek, başkalarına zulüm etmek gelir. Zulmün de en büyüğü, bir insanın dinini öğrenmesine mâni' olmaktır. Bu, kul haklarının en büyüğüdür. İ'tikâdda ve ahlâkta ve amelde emir olunanları terk edene azap yapılacaktır. Azâba sebep olan şeyleri terk etmek lâzımdır. Meselâ namaz kılmamak en büyük günâhlardandır. Bu günâhı terk etmek, yanî beş vakit namazı her gün kılmak şarttır. Kötü huylardan kurtulmak için Müslümanın her şeyden önce kalbini temizlemesi lâzımdır. Çünkü, kalb, bütün bedenin reîsidir, başıdır. Bütün uzuvlar kalbin emrindedir. Peygamber efendimiz, "İnsanın bedeninde bir et parçası vardır. Bu iyi olursa, bütün uzuvlar iyi olur. Bu kötü olursa, bütün organlar bozuk olur. Bu, kalbdir" buyurdu. Kalbin iyi olması için temizlenmesi lâzımdır. Kalbin temizlenmesi için de, kötü huyları bırakıp iyi huylara sahip olmak ve dinin bütün emir yasaklarını yerine getirmek uymak lazımdır...