İnsanın ahlâkına tesir eden, rûhun kuvvetlerinden birisi de "şehvet"tir. Bu sadece cinsi arzular demek değildir. Kendine tatlı gelen, hoşuna giden şeyleri istemesidir. Bunun insânî rûh tarafından temîn edilen orta miktarına "İffet" nâmûs denir. İnsan, tabiatının muhtaç olduğu şeyleri, İslâmiyete ve insanlığa uygun olarak yapar. Lüzûmundan fazla olmasına, hırs ve fücûr denir. Helâldan olsun, haramdan olsun, her istediğini elde etmeye çalışır. Başkalarının zararına da olsa, beğendiği şeyleri toplar. Şehvetin lüzûmundan az olmasına, uyuşukluk denir ki, hasta olduğundan veya hayâsından, yâhut korkusundan, kibrinden, muhtaç olduğu şeylere kavuşmakta gevşek davranır. Hikmet, adâlet, iffet ve şecâ'at, iyi huyların esâsıdır. İnsan, rûhun üç kuvvetinden hikmete tâbi olunca, diğer ikisine, yani gadaba ve şehvete hâkim olur. Bu ikisini, orta dereceli olan iffete ve şecâ'ate kavuşturarak saadete erer. Eğer, insan orta derece olan hikmeti bulamayıp, iki kötü uca meylederse, kötü huylar hâsıl olur. Aşırı olan altı huy, her zaman kötüdür. Orta derecede olan dört huy da, kötü niyet ile yapılınca, kötü olur. Mala, mevkiye kavuşmak için, din adamı olmak, riyâ ile, gösteriş olarak namaz kılmak ve cihâd yapmak, hikmeti kötüye kullanmak olur. Bir zevke veya mevkiye kavuşmak için, bazı zevklerini terk etmek, iffeti kötüye kullanmaktır. Kötü huydan kurtulmak, bunun zıddını yapmak için çok uğraşmak lâzımdır. Çünkü, insanın alıştığı şeyden kurtulması müşkildir. Kötü şeyler nefse tatlı gelir. Kötü huyların hepsi için müşterek ilâç, hastalığı, zararını, sebepini ve zıddını ile ilâcın faydasını bilmektir. Sonra, bu hastalığı kendinde teşhîs etmek, aramak, bulmak gelir. Bu teşhîsi kendi yapar. Yâhut bir âlimin, rehberin bildirmesi ile anlar. Mümin, müminin aynasıdır. İnsan kendi kusurlarını zor anlar. Güvendiği arkadaşına sorarak da, kusurunu öğrenir. Sâdık olan dost, onu tehlikelerden, korkulardan muhâfaza eden kimsedir. Böyle bir arkadaş bulmak çok zordur. Bunun içindir ki, İmâm-ı Şâfii: Sâdık dost ve hâlis kimyâ Az bulunur, hiç arama! buyurdu. Hazret-i Ömer de: Arkadaşım aybıma uyardı beni,kardeşlik sünnetinin budur temeli! buyurdu.