Hazret-i Ebu Bekir, oğlu Abdurrahman'ı, komşusu ile münâkaşa ederken gördü ve oğluna gücenerek: "Oğlum, komşu ile münakaşa yapma! Şu gördüğün insanlar dağılır gider ve sen yine komşunla baş başa kalırsın" dedi. Bir hutbesinde: Ey insanlar! Allahü teâlânın "Ey iman edenler, siz kendinize bakınız, siz doğru yolda bulundukça, yoldan çıkanların size zararı olmaz" (Mâide sûresi 105) âyeti celîlesini okuyorsunuz, fakat onu yerine koymuyor, başka mânâda kullanıyorsunuz. Zira ben, Resûl-i Ekrem'in şöyle buyurduğunu işittim: "İnsanlar kötülüğü görüp mani olmadıkları zaman, Allahü teâlânın, onların hepsini azaba uğratmasından korkulur..." Bir gün Eshab-ı kirama hitaben buyurdu ki: "Allahü teâlâ size dünyayı fethettirecek, kapılarını açacaktır. Siz, ihtiya?cınızdan fazlasını almayınız!" "Bilmiş olun ki, sabâh namazını kılan kimse, Allahın himayesindedir. Allahın hakkını küçümseme, zira yüzüstü seni Cehenneme atar." "Allahü teâlâya olan hâlis sevginin zevkine varan, dünyalıktan vazgeçer ve bütün insanlardan yüz çevirir." Hz. Ömer'e şöyle tavsiye buyurdu: "Hak ağırdır. Ağır olduğu kadar da acıdır. Ve aynı zamanda faydalıdır. Bâtıl ise hafif ve aynı zamanda belâlı ve zararlıdır. Eğer tavsiyeme uyarsan, senin için; henüz erişemediğin ve mutlak surette sana ulaşacak olan ölümden sevimli bir şey olamaz. Kişinin kelâmı, aklının beyânı, fazile?tinin tercümanıdır." "Bütün hamd ve senalar Allahü teâlâya mahsustur. O'na hamd eder O'ndan yardım dilerim. O'ndan af niyaz eder, O'na inanır, O'na güvenirim. Hidayeti Allah'tan bekler, sapıklık düşüklük, şüphe ve körlükten O'na sığınırım. Allah'ın dürüst yürümeyi nasip ettiği kişi dosdoğru yol alır, onun saptırdığı ise ne bir dost, ne de bir mürşid bulabilir. Bütün varlığımla inanırım ki, Allah'tan başka, ilâh yoktur. O tektir ve şeriki yoktur. Mülk ve saltanat O'nundur, hamd O'nadır. Dirilten de öldüren de O'dur. Ve O, hiç ölmeyen diridir. Dilediğini yüceltir, dilediğini alçaltır. Bütün hayırlar O'nun elindedir, O, her şeye gücü yetendir. Bütün varlığımla inanırım ki, Muhammed Mustafa, O'nun kulu ve Peygamberidir. "O'nu hak ve hakikat olan dini tebliğ vazifesiyle göndermiştir ki, Hak din diğer dinlere galip gelsin. Putperestler beğenmeseler de bu böyledir." (Tevbe 33)