Sık sık adı gündeme getirilen ve filmlere, kitaplara konu olan Lawrenc kimdir, hedefi neydi buna değinmek istiyorum bugün... Lawrenc (Thomas Edward Lawrenc); Binlerce Osmanlı askerinin ölümüne sebep olan İngilizlerin Orta Doğu'daki meşhur câsusudur. Hıristiyanlığın koyu bir taassuba sâhip Cizvit Tarikatına mensuptur. Acımasız Müslüman düşmanlığı da buradan geliyor. İngilizlerin, Orta Doğu'ya sömürgeci yayılma siyâseti istikametindeki faaliyetlerine katılıp, 1910 yılında Türkiye'ye geldi. Fırat Nehri kıyısında arkeolojik araştırmalar adı altında, petrol etüdü, siyâsî ve etnolojik bilgiler topladı. Mezopotamya, Suriye, Filistin ve Mısır'ı gezip, Arapçayı ve İslâm âdetlerini öğrendi. Yüzbaşı rütbesiyle, İngiliz İstihbârât Teşkilâtı olan İntelligence Service'te câsus olarak çalıştı. Vazifesi, İttifak Devletleri safında harbe sokulan Osmanlı Devleti hâkimiyetindeki Arap ülkelerinde isyan çıkartmaktı. Yüzyıllardır Osmanlı hâkimiyetinde barış, sükûn ve huzur içinde yaşayan Araplara, kavmiyetçiliğin dînî bağlardan daha önemli olduğu propagandasını yaptı. Arap liderleriyle görüşüp onlara, Osmanlı Devletinden kurtulma zamanının geldiği istikâmetinde telkinlerde bulunuyordu. Vehhabî Abdülaziz bin Sü'ûd ile münâsebet kurup, onun yakın adamı oldu. Abdülaziz bin Sü'ûd'a, İngiltere'den külliyetli miktarda para, silâh, cephâne, teçhizât ve levâzım malzemesi sağladı. İttihatçı subayların Arap ülkelerindeki zulüm ve ahlâksızlıklarını kendine malzeme yapıp, bölgeyi Osmanlı Devletine karşı ayaklandırdı. Lawrens, gerilla harpleri yaptırarak Türk kuvvetlerine çok zarar verdirdi. Türk kuvvetlerinin Hicaz'a ulaşımını sağlayan Şam-Hicaz demiryolunu kısmen tahrib ettirdi. Demiryolu istasyonlarına gece baskını yaptırdı. Osmanlıya bağlı Hicaz ahâlisi dışında Vehhabîleri ve âsileri Türk düşmanlığı ile körükleyip, Mekke ve Medine'de de hiyânetlere sebeb oldu. Arap âlemini Osmanlılardan ayırıp, İngiltere'nin sömürgesi hâline soktu. Dünyaya Arap kahramanı olarak tanıtılıp, bağımsızlık dâvâsı adı altında Müslümanlara, meşru devlete karşı isyan tohumları ekti. Bugünkü Arap aleminin ders kitaplarına bile giren Osmanlı düşmanlığının sebebi budur. Lawrenc, Birinci Dünyâ Harbinden sonra Osmanlı Devleti yıkılınca, vazifesini tamamlamış olarak İngiltere'ye döndü. Ortadoğu'ya empoze ettiği fikirleri Arap milliyetçiliği ötesinde yayıldı. Arap âleminde, aynı din, dil, ülke ve ırka mensûb olmalarına rağmen birbirine düşman pekçok devlet kuruldu. İsrâil Devletinin kurulmasına fırsat verdirip, Arap âlemini birbirine düşman hâline getirdi. Bugün Orta Doğu'da, barış huzur bir türlü sağlanamıyorsa; aynı bölgenin, aynı dinin mensupları birbirini boğazlıyorsa bunun tek müsebbibi Lawrenc ve dolayısıyla İngilizlerdir. 1944'te Japonya'da vefât eden Abdürreşîd İbrâhîm 1910'da İstanbul'da basılan "Âlem-i islâm" kitabında bu gerçeği şöyle dile getiriyor: "Her zaman Müslümanların başına gelen felaketler, hangi perde ile örtülürse örtülsün, hep İngilizlerden gelmiştir. İngiliz siyasetinin temeli, İslâmiyeti yok etmeye dayanır. Bu siyasetin sebebi, İslâmiyetten korkmalarıdır. Müslümanları aldatmak için, satılmış vicdansızları kullanmaktadırlar. Bunları, "aydın" "ilerici" "çağdaş" din âlimi olarak tanıtırlar. Sözümüzün hülâsası, İslâmiyetin en büyük düşmanı İngilizlerdir."