Maksadı onu öldürmekti!

A -
A +

Firavun, iki sene müddetle, Nil nehri kenarında yaptırdığı çardakta oturdu. Maksadı, İsrailoğullarını Hazreti Musa'ya tâbi olmaktan ayırmak; Hazreti Musa yalnız ve kimsesiz kalınca da, onu öldürmekti. Fakat bu müddet zarfında, İsrailoğullarından hiçbiri ona iltifat etmedi. Kıbtîlerin ileri gelenleri, Hazreti Musa ile başa çıkamadığı için, Firavun'a serzenişte bulunmaya başladılar. Bu hususta Firavun'a dediler ki: - Sen Musa'yı ve kavmini, Mısır'da fesat çıkarsınlar ve sana tapmayı terk etsinler diye mi serbest bırakacaksın? İşte bak, sihirbazlara galip geldiklerinde, kavmi, hep birden ona iman etti. Böyle giderse, bütün insanların azar azar ona tâbi olmalarından endişe ediyoruz. Hâl böyle olunca, onlar çoğalır, Musa'ya yardım ederler. Yeryüzünde fesat çıkarırlar. Mısır memleketinde kendi dinlerini hâkim kılıp, seni kendi dininle baş başa bırakırlar. Firavun, onlara şöyle cevap verdi: - Bundan sonra onları, kendi hâllerine bırakmayız. Ne icap ediyorsa onu yaparız. Yapacağımız şey onların nesillerini kesmektir. Fakat, şimdi onların hepsini birden bir defada katledersek, yanlış anlaşılır. Onlara karşı âciz kalıp, zulme yöneldiğimiz zannedilir. O hâlde yapacağımız şey, bunu, zaman içinde yavaş yavaş yapmaktır. Bundan sonra onların yeni doğan çocuklarından erkek olanlarını öldürür, kız çocuklarına dokunmayız. Kızlarını kendi kavmimizden olanlarla evlendiririz. Oğulları olmayınca, artık nesilleri devam etmez. Firavun böyle söylemekle hem kavminin ileri gelenlerini yatıştırmış, hem de maksadını açıklamış oldu. Firavun, Hazreti Musa'yı dövmeye, hapsetmeye ve öldürmeye cesaret edemezdi. Çünkü ona bir zarar vermekten âciz olduğunu bilirdi. Fakat, etrafına kuvvetli görünmek ve elinden bir şey gelmediğini sezdirmemek için, İsrailoğullarının çocuklarını öldürmek gibi sözler söylüyordu. Kavmi ise onu anlayamıyor, hakikaten güçlü kuvvetli zannediyor, Hazreti Musa'ya niçin bir şey yapamadığına bir mana veremiyordu. Musa aleyhisselâm ve İsrailoğulları, Kıbtîlerin sıkıntı vermelerinden iyice bîzar oluyorlar, bunlardan kurtulmak hususunda Allahü teâlâdan vahiy gelmesini bekliyorlardı. Nihayet Allahü teâlâ, Hazreti Musa'ya, İsrailoğulları ile birlikte Mısır'dan çıkıp, Kudüs'e, mukaddes topraklara gideceklerini bildirip, hazırlık yapmalarını emretti.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.