"Mallarını yok et!"

A -
A +

Hazreti Musa, Firavun ve kavminin azgınlıklarını, küfürlerini, hakikate uzaklıklarını ve kibirli hâllerinin devamlı olduğunu görünce, Yunus suresinin 88. ayet-i kerimesinde bildirildiği üzere, Allahü teâlâya şöyle duâ etti: (Ey bizim Rabbimiz! Şüphe yok ki sen, bu Firavun'a ve onun kavminin ileri gelenlerine dünya hayatında çeşit çeşit mallar [elbise, binek ve başka mallar ve ziynet [süs verdin ki, onlar, insanları senin dininden ayırmak için çalışırlar. Ey Rabbimiz! Onların mallarını yok et, kalblerine sıkıntı ver ki iman etsinler.) Allahü teâlâ, Hazreti Musa'nın yaptığı ve Hazreti Harun'un amin dediği duâyı kabul buyurdu. Nitekim yine Yunus suresinin 89. ayet-i kerimesinde mealen buyuruldu ki: (Allahü teâlâ onlara buyurdu ki: Her ikinizin duâsı kabul olundu. Şimdi siz doğru yolunuzda devam edin! [Duânız üzere sabit olun, acele etmeyin! İstediğiniz, vakti gelince hâsıl olacaktır. Yoksa acele etmek suretiyle Allahü teâlânın vaadini bilmeyenlerin yoluna uymayın!) Allahü teâlâ Hazreti Musa'nın duâsını kabul ettikten sonra, Musa aleyhisselâma yine şöyle vahyetti: "Firavun takımının elinde bulunan para ve ziynet eşyalarını, İsrailoğullarına bırakırım. Mukaddes toprağa kadar onların ihtiyaçlarında ve hizmetlerinde işe yararlar. Bunun için bugün sevin ve bayram et! Sen ve kavmin ibadet edip, bana şükredin, beni zikredin ve bana tazimde bulunun! Zira ben yakında size zaferi gösteririm; sevilenleri kurtarır, düşmanları helâk ederim. Firavunun kavminde bulunan süs, ziynet ve diğer kıymetli şeyleri kullanmanız için size veririm. Çünkü onlar, o zaman kendilerinin düştüğü belâdan, kalblerine size karşı korku saldığımdan, ellerinde olanları vermemezlik edemezler." Zaman akıp giderken, Hazreti Musa, tebliğine ve insanları iki cihan saadetine davete devam ediyor, bu hususta hiçbir fedakârlıktan çekinmiyordu. Kendi soyu olan İsrailoğulları, ona iman edip, tâbi olmuşlar; Firavun ve kavmi olan Kıbtîler ise devamlı karşı çıkmışlardı. İnanmamaları sebebiyle Kıbtîlere zaman zaman çeşitli belâ ve musibetler gelmiş, onlar, her musibet gelişinde Hazreti Musa'ya; belânın üzerlerinden gitmesi hâlinde mutlaka iman edeceklerini, İsrailoğullarını onunla beraber göndereceklerini söyleyip, bu hususta yeminler ederek yalvarmışlar, fakat sözlerinde hiç durmamışlardı.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.