Menfaat için, şöhret için vaaz vermek, nasîhat etmek, kitap yazmak da riyâ olur. Nasihat, emr-i ma'rûf ve nehy-i münker demektir. Münâkaşa etmek, başkalarından üstün görünmek ve övünmek için ilim öğrenmek de, riyâ olur. Dünyalık elde etmek, yani mal, mevki elde etmek için ilim öğrenmek de riyâ olur. Riyâ haramdır. Allahü teâlâ için olan ilim, Allahü teâlâdan korkmağı artırır. Kendi ayıplarını görmeğe sebep olur. Şeytanın aldatmasına mâni olur. İlmini dünya kazancına, mala ve mevkiye kavuşmağa vâsıta eden din adamlarına "ulemâ-i sû" yani kötü din adamları denir. Bunların gideceği yer, Cehennemdir. Herkesin yanında sünnetlere uygun olarak, yalnız iken ise, edeplere uymıyarak yapılan ibâdetler, riyâ olur. Yapılan ibâdetin sevabını, ölü veya diri başkasına hediyye etmek câizdir. Hac, namaz, oruç, sadaka, Kur'ân-ı kerîm, mevlid okumak, zikir ve duâ okumak sevaplarını başkasına hediyye etmek câizdir. Bu ibâdetleri ücret karşılığı, pazarlık ederek yapmak câiz değildir. Allahü teâlâ için Kur'ân okuyup, verilen hediyye kabûl edilir. Hadîs-i şerifte, "Kabristândan geçen kimse onbir ihlâs sûresi okuyup, sevabını kabrdekilere hediyye ederse, meyyitler adedince sevap verilir" buyuruldu. İbâdetlerin sahîh olması için, Allahü teâlânın rızâsı için yapmağa niyet etmek lâzımdır. Niyet, kalb ile olur. Yalnız söylemek ile niyet edilmiş olmaz. Kalb ile birlikte olmak şartı ile söyliyerek niyyet etmek câiz olur denildi. Kalb ile niyyet, söz ile niyete benzemezse, kalbdeki niyyete bakılır. Yalnız yemîn etmek böyle değildir. Yemîn etmekte, söz esâstır. İbâdetlerde niyyetin söz ile yapılacağını bildiren hiçbir hadîs-i şerîf ve haber mevcut değildir. Dört mezhebin imâmları da bildirmemiştir. Niyyet, ibâdet yapmağı kalbe getirmek, hâtırlamak değildir. Allahü teâlâ için yapmağı irâde etmek, istemek demektir. Niyyet, ibâdete başlarken yapılır. Daha önce, meselâ bir gün önce yapılırsa, niyyet olmaz. Buna emel, arzû, vaad denir. Başkalarının günaha girmemeleri için, bir kimsenin mubâhları terk etmesi iyi olur. Fakat sünnetleri, hattâ müstehabları terk etmesi câiz olmaz. Meselâ gıybet yapmamaları için, misvâk kullanmağı terk etmek iyi olmaz.